BAHÇE’DEN AYRINTILAR
Aşağıdaki bilgiler, A.P. Çehov’un “Vişne Bahçesi” oyunundaki replikler ve parantezlerden cımbızlanmış ayrıntılardan oluşur, ancak kaynak olarak kullanılması koşulunda, zaman ve coğrafya farkından mütevellit eksiklik içerebileceği ve yorumların öznellik taşıdığı göz önünde bulundurulmalıdır –S.Özlek-
Oyun Mayıs ayında, vişne ağaçlarının çiçeklenmeye başladığıbir
dönemde, saat 2’ye gelirken başlar. Lopahin’in ikinci gelişi 3 hafta sonra, bu
hesaba göre Mayıs sonu veya Haziran başıdır. 3. Perde’nin geçtiği 22 Ağustos, en
az üç kuşaktır bu aileye ait olan çiftliğin satış günüdür. 4. Perde’de ise, hala
“güneşli ve sıcak” olsa da Ekim ayına gelinmiştir ki bu haliyle oyun 3 mevsimi
gösterir. Simgesel olarak Ranyevskaya ailesinin çiftliği terk edişi kış yani
ölüm, ilkbaharda Lopahin’in dönüşü ise yeniden doğuş olarak yorumlanabilir.
Gaev, 2. Perde’de yani onların gelişinden üç hafta sonra şehir merkezine
gitmek için, yeni döşenen tren yolunu kullandıklarından bahsedecektir. Ancak bu
yolculuğun sadece bir aktarmalık kısmıdır. Anya’nın uykusuzluğundan yakınmasına
bakılacak olursa en az dört gündür, yoldadırlar. Gece, 12 civarı beklenen trense, 2
saate yakın gecikmiş ve saat ikiye yaklaşırken varabilmiştir.
Dönemin yapılarına uygun olarak hayli fazla sayıda odadan oluşan evde, kimi odalar ev
halkının bir kısmının, belki de sadece sahibenin yokluğu vesilesiyle kapalı
tutulmuş, Ranyevskaya’nın gelişine hazırlanmıştır. Ev halkının ilk girdiği oda
çocuk odasıdır ki, bu adla anılan oda, Gaev ve Ranyevskaya’nın da çocukluğunun
geçtiği odadır. Çocuk odası dışında adı geçen Ranyevskaya’ya ait beyaz ve leylak
rengi oda, bir misafir odası, oraya geçişi bulunan kemerli bir salon ve bilardo
oynanan bir başka oda bulunmaktadır.
Geçen 5 yıl içinde Dadı ve muhtemelen yaşlı hizmetçilerden biri olan Anastasia ölmüştür. Yeni bir tren yolu döşenmiş, yazlıkçılar türemiş, Lopahin domuz derisinden cüzdan edinmiştir ama
Ranyevskaya hem evine, hem Gaev hem de Varya’ya yönelik olarak sıklıkla
“bıraktığım gibi” ya da “hiç değişmemişsin”diyecektir.
Oyunda görmediğimiz diğer hizmetçiler Yefumuşka, Palya, Yestigney ve Karp'tır. Onlar, yaşlı hizmetçilerin kaldığı eski hizmetçi odasında kalmaktadırlar.
Oyunun yazıldığı tarihte geçtiği ve Çehov’un oyunu 1903 (1904 de olabilirdi, zira ilk sahnelenme
tarihi)’te yazdığı kabul edilecek olursa, yaklaşık olarak; Anya 1886, Varya
1879, Firs, 1816, kendini “1800’lerin adamı” olarak tanımlayan Gaev ise
söylediği gibi 50 yaşında ise 1853 doğumludur.
Trofimov, Ranyevskaya’nın dediğine göre 26,27 yaşındadır, Üniversite’yi Moskova’da okumaktadır. Babası eczacıdır. Olasılıkla en az 6 yıldır, 2 kez atıldığı üniversitede öğrencidir.
Onlar gelmeden 3 gün önce çiftliğe gelmiştir. Ranyevskaya’nın bulunmadığı
sürede, ne sıklıkta çiftliğe uğradığı net değildir, ancak Anya ile ilişkisinden
Grişa’nın ölümünden sonra da onunla görüştüğü anlaşılır. Yoksulluktan yakınmasına bakılacak olursa, yaz aylarını çiftliğe sığınarak geçiriyor olduğu varsayılabilir. Bu gelişin asıl amacının Paskalya haftasında buradan gitmiş, iki ay civarı bir süre Paris’te kalmış olan Anya’yıyeniden görmek olduğunu düşünmek de mümkündür.
Varya evlatlıktır. 24 yaşındadır. O dönemin koşulları göz önünde bulundurulursa, 5 yaş büyük olduğu öz çocuk Anya çok küçük yaştayken eve alınmış, dolayısıyla birlikte büyümüşlerdir. O dönem eve alınan evlatlıklar, öz çocuklardan hayli farklı muamele görmekte, aslen evin sorumluluğunu üstlenmek üzere yetiştirilmiş olsalar dahi, hizmetlilerden farklı algılandığı da aşikardır. Ranyevskaya’nın “rahibe gibi” dediği Varya, belli ki dinine bağlıdır ve bütün çiftliğin de sorumluluğunu üzerinde taşıyan kişidir. Çiftliği yönetme ve parayı idare etme çabası, sorumluluk duygusuyla yorumlanabileceği gibi, sürekli ağlayan Varya’nın, evin hiçbir zaman öz kızı gibi olamamış, mutlu bir evlilik yapamamış, hatta hiç kendi hayatı olmamış biri olarak, kendinden
konumca altta olanları ezme eğiliminde olduğu da düşünülebilir. Bir yandan Lopahin’den bir evlenme teklifi beklerken, bir yandan da kutsal yerleri gezeceği bir yolculuğa çıkmak ister. Ancak her ikisini de başaramayacak, hayatını başka bir çiftlikte benzeri bir kahyalık görevi yaparak
sürdürecektir.
Anya’nın “büyük anne” dediği, Gaev ve Ranyevskaya’nın teyzeleri kontestir ve Yaroslav’da yaşar. Belli ki onlardan, özellikle de Ranyevskaya’dan pek hoşlanmamaktadır. Anya’nın hatırına, ve onlara
güvenmediğinden çiftliği kendi adına almak için, 15.000 ruble göndermiş olsa da,
bu para çiftliğin alımına yetmeyecek, satıştan sonra Paris’te Ranyevskaya ve
aşığı tarafından harcanacaktır.
Ranyevskaya 5 yıl Paris’te yaşamıştır. 6 yıl önce ölen, kendisinin deyişiyle;“borç yapmaktan başka bir işi olmayan” bir avukatla evlenmiştir. Ailesi en azından Yaroslav’da yaşayan Kontes teyzelerinin
onaylamamış olduğuna bakılırsa mantık değil, bir aşk evliliği yapmıştır ki,
Lyubov adının anlamı da “sevgi”dir. Anya’nın yaşı kıstas alınacak olursa da en
az 11 yıl evli kalmışlardır. Ranyevskaya, bir ay kadar bir süre sonra başka bir
adama aşık olur ki -belki de ilişkisi henüz evliyken başlamıştır-. O sıralarda 7
yaşındaki oğlu “ilk ceza” olarak algıladığı biçimde-ki bu anlamda belli ki bu
ilişkiden suçluluk duymaktadır-nehirde boğularak ölünce, 12 yaşındaki Anya’yı da
çiftlikte bırakarak evden ayrılır. Aşık olduğu adam da peşinden Fransa’ya gider.
Mentone civarında aldığıevi dört yıl içinde borçlar yüzünden satmak zorunda
kalınca, Paris’e taşınır. Orada yaşarken, belli ki büyük ölçüde serveti yüzünden
kendisiyle birlikte olan ve hastalığı süresince de bakımını üstlendiği aşığı onu
aldatır ve terk eder. Muhtemelen gelen telgraf üzerine kendisini almaya giden
Anya ve yaşı küçük olduğu için kendisiyle birlikte gönderilen Şarlotta Paris’e
vardığında, bir süre önce kendisini zehirleyerek intihara teşebbüs etmiş olan
Ranyevskaya, bir apartmanın 5. katında, çiftlik yaşamına oranla hayli yoksul bir
hayatısürdürmektedir. Çiftliğe geldiğinde hali hazırda ilaç kullanmakta,
bahçedeki bir ağacın yanıltan görüntüsünü, rahmetli annesi sanıp inanabilecek
bir eşikte yaşamaktadır. Oğlunu hatırlatan Trofimov’la karşılaştığında da, ona
sarılıp ağlayacak sonra hemen toparlanacaktır.
Lopahin’in 2. Perde’de mırıldanacağı şarkı sözlerinde “Para için Almanlar, Rusları Fransızlaştırır”
diyecektir ki, bu, dönemin Rusya’sında “çağdaş” ya da“modern” olanın Alman ya da
Fransız kültürüne ait olmasına, aynı zamanda da Ranyevskaya’nın öfkesine
bakılacak olursa, onun ülkesini bırakıp gidişine de gönderme yapıyor
görünür.
Anya 11 yaşında iken babasını, ondan bir ay sonra da 7 yaşındaki erkek kardeşi Grişa’yı kaybetmiştir. 5 yıl süresince dayısı ve evlatlık ablası Varya ile birlikte çiftlikte yaşayan Anya, kendisi küçük bir kızken Grişa’nın öğretmeni olarak evlerine gelmeye başlayan Trofimov’la bir aşk yaşamaktadır. Bu durumun, Varya tarafından önceden fark edilmiş olması mümkün olduğu gibi, evin hizmetçisi Dunyaşa tarafından da biliniyor olması mümkündür. Nitekim Varya,oyun boyunca peşlerini bırakmayacak bu özellikle Trofimov'la arasında bir gerilime neden olacaktır. 5 yıldır evden uzak olan ve olup biteni mektuplar yoluyla öğrenen Ranyevskaya’nın ise durumu geldikten sonra fark öğrenmiş olması ise daha olası görünür.
1861’de toprak köleliği kaldırılmış olmasına karşın kaynaklara göre Çehov’un oyunu yazdığı yıllarda da vergilerini ödemeyen ya da suç işleyen köylüler Firs’ın ve Lopahin’in çok iyi bildiği gibi, dayak
cezasına çarptırılıyorlardır. Ve yine çeşitli kaynaklara göre köleliğin kaldırılışı her ne kadar serflerin bir eşya gibi alınıp satılmasını engellemiş olsa da ekonomik bağımsızlıklarınıalmalarını sağlamamıştır.
Lopahin’in babası da, Ranyevskaya’lar için çalışan bir mujiktir ve köyün bakkal dükkanını
işletmiştir. Ki bu durum enteresan biçimde Çehov’un da biyografisiyle örtüşmektedir. Ancak oyunundaki pek çok ayrıntı için gerçek hayattaki deneyimlerinden yola çıkan ve bunları yazarlık hüneriyle yeniden kurgulayan Çehov’un bu karakterle kendisini sahneye taşıdığı anlamına gelmez. Lopahin’in Ranyevskaya ile ilk karşılaşması, 15 yaşları civarındayken, babası tarafından tokatlandığı bir gün, bu evin avlusunda olur. Sarhoş olup kendisini döven babası tarafından okutulmayan Lopahin’in çocukluk yaşlarında çiftliğin mutfağına dahi girmesi yasaktır. Ancak belli ki Paris’e gidişi öncesinde aile ile Lopahin’in bağlantısı sürmüş. Hatta Ranyevskaya’nın ülke dışında olduğu
dönemde Varya ile aralarında, en azından Lopahin dışında geri kalan herkesin
var olduğunu düşündüğü bir yakınlık doğmuş ya da varlığını sürdürmüştür.
Babası tarafından okutulmamış olan Lopahin, vakit doldurmak zorunda kaldığında eline aldığı kitaptan tek bir kelime anlamadığı gibi, yazması da zayıftır. Onları istasyonda karşılamak için çiftliğe gelmiş, ancak uyuyakalmış ve kimse de onu uyandırmamıştır. Dunyaşa’nın “sahiplerinin geleceği içlerine doğdu” dediği köpekler ise bütün gece uyumamışlardır.
Oyun boyunca Vişne Bahçesi’ni satıp satmayacaklarıyla ilgili “sadece evet ya da hayır” demeleri
için dil döken ve asla net bir cevap almayan Lopahin, benzer biçimde evlenmeleri
beklenen Varya’ya evet demediği gibi hayır da demez.
Yabancı dillerin pek çoğunda ağabey-kardeş ayrımı bulunmadığı için, Ranyevskaya’dan büyük mü
küçük mü olduğu belli olmayan, ancak neredeyse tüm yorumlarda ağabey olarak
yorumlanan Gaev, belli ki hiç evlenmemiş, belli ki Ranyevskaya’dan bile farklı
olarak hiç bu çiftliğin sınırları dışında yaşamamıştır. Yüksek ihtimalle özel
uşağı, yardımcısı…vb olan Petruşka Kosoy da işi bıraktıktan sonra, kendisini
doğumundan bu yana tanıyan Firs’ın eline kalmıştır. Dönemin giyim tarzı ve
alışkanlıkları uyarınca, giyiminden dahi Firs sorumludur. Lopahin’in“kadın
kılıklı” demiş olmasına ve diğerlerinin tavrına bakılacak olursa ev içinde pek
bir iktidarı yoktur. Söylediklerinin ne kadarının gerçek, ne kadarının uydurma
olduğu ise muammadır.
87 yaşındaki Firs, bir önceki yüzyılın başında doğmuş biri olarak, bir köle çocuğu olarak doğmuş, toprak köleliği kaldırıldığında da dediğine bakılırsa, özgürlüğü kabul etmeyerek efendilerinin
yanında kalmıştır. Kulağı artık pek iyi işitmeyen Firs, son üç yıldır kendi
kendine konuşmaya da başlamıştır. Hayatıkuvvetle muhtemel bu çiftlikle başlayan
Firs’ın hayatı, oyunun sonunda da bu çiftlikle biter.
Ölmeden az önce kurduğu “hayat sanki hiç yaşamamışım gibi geçti” cümlesi; tek düşüncesi
efendilerinin ihtiyacı olan bir adamın hiçbir vakit kendi hayatınıyaşamamış
olması ya da çiftlikte unutulacak ve hiçbir yerde bahsi anılmayacak önemsizlikte
sayılışı, hatta yaşadıklarından hiç ders almamış, her seferinde deneyimlerini
unutmuş ve ilk ezberini tekrarlamış olmasına gönderme yapabilecek kadar çok
anlamlıdır.
Firs’in hastalığı ve hastaneye götürülmesiyle ilgili diyaloglar oyunun eylem ve söz ilişkisinin küçük bir modeli gibidir. Aile fertlerinin neredeyse tamamıFirs’in hastalığıyla ilgilenirler, ancak sonuçta
hiçbir net cevap almamışolmalarına rağmen, hastaneye götürüldüğüne ikna olur ve
onu terk ettikleri evde unutarak yola çıkarlar.
Sadece adını duyduğumuz, belki kendisi de çiftlik sahiplerinin emrinde çalışan Fyodor Kozayedov’un kızı olan Dunyaşa, Anya’ya yakın yaştadır. Giyimi ve tavrıyla hanımlarına özenir.
Yepihodof’tan evlenme teklifi almış olsa da, gönlü, aslında kendi “özenti”
halinin bir başka versiyonu olan Yaşa’dadır. Ancak kendisine evlenme teklif eden
Yepihodof’un aksine Yaşa’nın onunla gönül eğlendirmekten ve Fransa'ya dönmekten
başka bir niyeti yoktur.
Dunyaşa ile aynı dönemde çiftlikte bulunan Yaşa muhtemelen ondan büyüktür. 5 yıl önce Ranyevskaya’nın uşağı olarak onunla birlikte çiftlikten ayrılmış, bu süre boyunca da belli ki yanında kalmıştır. Rusya’ya dönüşünü haber alan, oyun boyunca görmediğimiz ancak Varya’nın
cümlelerinden varlığından haberdar olduğumuz annesi önce kendisini görmek, sonra
da Paris’e geri dönerken onunla vedalaşmak için çiftliğe gelmiş olsa da, bu
durum Yaşa tarafından önemsenmez, hatta hoş karşılanmaz. Dunyaşa’nın da dediği
gibi belli ki yurt dışında fazlasıyla değişmiş olan Yaşa, kendisine ait olduğu
sınıfı hatırlatan annesini başından savmayı tercih edecek, “gerçek şampanya”yı
ayırt edip Lopahin’i uyarabildiği gibi, buradaki halkı da “eğitimsiz” ve
“kültürsüz” olarak nitelendirebilecektir.
Muhtemelen Anya ile birlikte Grişa’ya da dadılık etmek için eve alınan, ancak onun ölümünden sonra da burada kalmayı sürdüren Şarlotta, anlattığına göre belki resmi olarak evli bile olmayan
ve sirklerde çalışan anne babasınıkaybettikten sonra bir Alman tarafından büyütülmüş, sonra da mürebbiyelik yapmaya başlamıştır. İntihardan kurtulmuş Ranyevskaya’yı geri getirmek için Anya ile birlikte Paris’e giden, ancak evin tek çocuğu Anya’nın artık erişkin yaşta olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, çiftlikteki işi çoktan bitmiş ve ailenin kendisinden isteklerine bakılacak
olursa da türlü numaralar yapan ve aslında tüm şakalarının arasında trajik gerçeği yüzlerine söyleyiveren bir çeşit “soytarı”ya dönüşmüştür. Parti sahnesinde örtü ile yaptığı numarada“satmak istiyorum” dediği örtünün altından çıkardığı; Ranyevskaya tarafından Lopahin’le evlendirilmeye çalışan Varya ve Gaev ve Varya tarafından zengin bir kocaya verilmesi umut edilen Anya’dır.
“Konuşacak kimsem yok” diyen ve şehirde kalacak yeri bulunmadığı halde çiftliğin
satılmasının ardından şehre gitmek zorunda kalacak olan Şarlotta’nın kendisiyle
birlikte Paris’e kadar götürdüğü bir de köpeği vardır.
Çifliğin katibi olan Yepihodof, başına sürekli bir uğursuzluk dolaştığından bahseder,
sakarlıklarına ve anlattıklarına bakılırsa pek de haksız sayılmaz. Katip olarak çalıştığı düşünülecek olursa, eğitim olarak Dunyaşa’dan eğitimlidir ve konum olarak bir nebze üstündedir. Ancak Dunyaşa karşısında eli ayağına dolaşsa da, Varya’nın otoritesine bir biçimde diklenir. Her daim sakarlık yapan Yephihodof gştar çalmayı da bilir. Oyunun başında ilk kez karşımıza çıktığında ayağında görülen çizmeleri belki de Dunyaşa'ya iyi görünmek için almıştır.
Yakın çiftliklerden birinde yaşayan Pişçik, karısından hiç bahis açmadığı ancak kızı Daşenka’dan sıklıkla bahsettiği düşünülecek, tek çocuk sahibi ve duldur. Kızı Daşenka’dan öğrendiği bilgileri yorumlayışı, sadece jenerasyon farkınıdeğil, jenerasyonlar arası değişen kültür farkını da ele vermektedir. Pişçik'in sürekli selam gönderdiğini söylemesi, ama Daşenka'nın bir kez olsun çiftliğe gelmeyişi ise, çiftlik sahiplerini babası kadar önemsemediğinin kanıtı gibidir. Paskalya’da da çiftliği
ziyaret ettiğine ve Ranyevskaya’yla iletişimine bakılırsa uzun yıllardır sıklıkla çiftliğe gelip gitmekte, herkesten olduğu gibi onlardan da borç almaktadır. Toprakları üzerinden demir yolu geçmiş, bu da ona bir miktar para kazandırmıştır. Ama yine de çiftliği ipoteklidir ve henüz faizlerini ödemektedir. Oyuna Andreyevna’dan borç isteyerek başlayan Pişçik, oyunu borcunun bir kısmını ödeyerek ve topraklarını İngilizlere kiraya verdiğini söyleyerek bitirir. Öyle ki, yemeğe ve paraya hayli düşkün bu küçük toprak sahibi, başından beri eline geçen tüm fırsatları değerlendirmiş biri olarak, aslında o ünlü vişne bahçesinin sahiplerinden daha iyi durumdadır.
Geniş bir araziye kurulu olan çiftlik, tren yolu ve nehir kenarında, Yaşnevo’ya 70-75 km (kimi çeviride
fersah, kimi çeviride km olarak geçmektedir ki, Rusça metinde ölçü birimi verst
olarak anılmaktadır) uzaklıkta, Harkov’a birkaç saatlik mesafede, şehir
merkezine ise, 20 verst (21.33 km civarı) uzaklıktadır.
İki yılda bir ürün veren vişne ağaçlarının meyveleri 40, 50 yıl önce Moskova’ya, Harkov’a
gönderilip satılarak Firs’ın dediğine göre hayli para etse de, artık ticari bir
kazancı yoktur. Ancak söz konusu arazi milyoner Deriganov’un almak isteyeceği
kadar da değerlidir.
Çiftliğin satışı esnasında evde devam eden partide, dört keman, bir flüt ve bir kontrabastan oluşan gezici bir Yahudi orkestrası müzik yapmakta, generaller, baronlar, amiraller yerine ise posta memuruyla istasyon şefi konuk edilmektedir ve elbette Pişçik de misafirler arasındadır.
Onunla Şarlotta, İstasyon Şefi ile Varya, Posta Memuru ile ise Anya, Fransızca direktiflerle grand rond dansıyapmaktadırlar. İstasyon Şefi’nin okuduğu Tolstoy’un “Günahkar Kadın” şiiri, -ki Türkçe’de çevirisi bulunmayan hayli uzun şiir, çevirmen Belgi Paksoy'un bahsettiğine göre, benzeri bir lüks içinde yaşamdan bahsetmektedir-, bir valsin çalınışıyla kesilir. Vişne Bahçesi’nin satılma haberi Gaev ve Lopahin’den önce eve ulaşsa da, kime satıldığını Lopahin’den öğreneceklerdir. Koşulların hayli net olduğu bu koşulda Ranyevskaya da, ellerindeki paranın faizleri ödemeye dahi yetmeyeceğini söylerken, bu bekleyişin hayli “absürd” olduğu ise aşikardır.
Açık arttırma saat dörde doğru bitmiş, treni kaçırdıkları için dokuz buçuğa kadar beklemek zorunda kalan Lopahin ve Gaev, birlikte gelmişlerdir. Bütün gün hiçbir şey yememiş olan Gaev’in elindeki pakette ançuez vardır, Lopahin’se konyak kokuyordur. Balo alanında küçük bir masanın üstünde şamdan bulunmakta, içerideki bir odada Yephihodof’un da az önce ıstakalardan birini kırarak eşlik ettiği bilardo oyunu sürmektedir. Ama oyun boyunca Yepihodof’un silahı hiç patlamadığı gibi, Gaev de bir kez olsun bilardo oynamayacaktır.
Deriganov, otuz binle açık arttırmayı açarak, Gaev’i daha işin başında dışarıda bırakmıştır. Ve Lopahin ile Deriganov karşı karşıya kalmışlardır. Deriganov’un her defasında 5’er bin
arttırmasına karşılık, 10’ar bin arttıran Lopahin, bahçenin borcundan 90 bin
fazlasını vererek bahçeyi almıştır.
Aradan 1 ayı aşkın bir süre geçtikten sonra, hane halkının taşınmaya hazırlandığı ev de, satılacak ufak tefek eşyalar toplanmış, bavullar hazırlanmıştır. Yanlarında ne kadar eşya götürdüklerine dair net bir bilgi verilmemekle birlikte, kişisel olanlar dışında, eşyaların büyük kısmının çiftlikte kalacağını düşünmek mümkündür. Yaşa, Lopahin’in “elveda kadehi” olarak ikram etmek üzere 8 rubleye istasyondan aldığı şampanyayla dolu kadehlerle beklemektedir. Dışarıda ise köylüler Gaev ve
Ranyevskaya’yı uğurlamaya gelmiştir. Çiftliğin ısıtılmamış olduğundan ve Firs’ın yalnız kalışından çiftliğin tamamen terk edilmekte olduğu anlaşılır. Dönüş yolunda, ilkbaharda ektiği afyondan çiftlik için fazladan verdiği 90 bin’in 40 binini çoktan kazanmış olan Lopahin de onlarla aynı trene binip Harkov’a kadar gidecek, Trofimov, Moskova’ya gidecek,Varya, Yaşnevo’ya çalışmaya gidecek
Ranyevskaya ise Paris’e, hasta aşığına dönecektir. Gaev, söylenene göre bankada bir iş bulmuştur, Anya’nın niyetiyse lise sınavlarını vermek, sonrasında çalışıp geri döneceğini umduğu annesine yardım etmektir.
Tren yolunun döşenmesine, İngilizler’in toprakları kiralamasına ve yazlıkların yapılacak olmasına bakılacak olursa, Ranyevskaya ve ailesinin gidişinden sonra bölgenin bir süredir zaten değişmeye başlamış çehresi de hayli farklılaşacaktır.
Oyunun finalinde perde, aslında asırlık vişne ağaçlarının yerini almış yepyeni yazlıklara değil,
eskinin henüz yıkılmakta olduğu ve yeninin inşasının henüz başlamadığı toz duman
içinde garip bir mezbeleliğe, bir inşaat alanına kapanır.
Alıntılar: Vişne Bahçesi / Çev: Belgi Paksoy / İmge Kitabevi / Nisan, 2004
Oyun Mayıs ayında, vişne ağaçlarının çiçeklenmeye başladığıbir
dönemde, saat 2’ye gelirken başlar. Lopahin’in ikinci gelişi 3 hafta sonra, bu
hesaba göre Mayıs sonu veya Haziran başıdır. 3. Perde’nin geçtiği 22 Ağustos, en
az üç kuşaktır bu aileye ait olan çiftliğin satış günüdür. 4. Perde’de ise, hala
“güneşli ve sıcak” olsa da Ekim ayına gelinmiştir ki bu haliyle oyun 3 mevsimi
gösterir. Simgesel olarak Ranyevskaya ailesinin çiftliği terk edişi kış yani
ölüm, ilkbaharda Lopahin’in dönüşü ise yeniden doğuş olarak yorumlanabilir.
Gaev, 2. Perde’de yani onların gelişinden üç hafta sonra şehir merkezine
gitmek için, yeni döşenen tren yolunu kullandıklarından bahsedecektir. Ancak bu
yolculuğun sadece bir aktarmalık kısmıdır. Anya’nın uykusuzluğundan yakınmasına
bakılacak olursa en az dört gündür, yoldadırlar. Gece, 12 civarı beklenen trense, 2
saate yakın gecikmiş ve saat ikiye yaklaşırken varabilmiştir.
Dönemin yapılarına uygun olarak hayli fazla sayıda odadan oluşan evde, kimi odalar ev
halkının bir kısmının, belki de sadece sahibenin yokluğu vesilesiyle kapalı
tutulmuş, Ranyevskaya’nın gelişine hazırlanmıştır. Ev halkının ilk girdiği oda
çocuk odasıdır ki, bu adla anılan oda, Gaev ve Ranyevskaya’nın da çocukluğunun
geçtiği odadır. Çocuk odası dışında adı geçen Ranyevskaya’ya ait beyaz ve leylak
rengi oda, bir misafir odası, oraya geçişi bulunan kemerli bir salon ve bilardo
oynanan bir başka oda bulunmaktadır.
Geçen 5 yıl içinde Dadı ve muhtemelen yaşlı hizmetçilerden biri olan Anastasia ölmüştür. Yeni bir tren yolu döşenmiş, yazlıkçılar türemiş, Lopahin domuz derisinden cüzdan edinmiştir ama
Ranyevskaya hem evine, hem Gaev hem de Varya’ya yönelik olarak sıklıkla
“bıraktığım gibi” ya da “hiç değişmemişsin”diyecektir.
Oyunda görmediğimiz diğer hizmetçiler Yefumuşka, Palya, Yestigney ve Karp'tır. Onlar, yaşlı hizmetçilerin kaldığı eski hizmetçi odasında kalmaktadırlar.
Oyunun yazıldığı tarihte geçtiği ve Çehov’un oyunu 1903 (1904 de olabilirdi, zira ilk sahnelenme
tarihi)’te yazdığı kabul edilecek olursa, yaklaşık olarak; Anya 1886, Varya
1879, Firs, 1816, kendini “1800’lerin adamı” olarak tanımlayan Gaev ise
söylediği gibi 50 yaşında ise 1853 doğumludur.
Trofimov, Ranyevskaya’nın dediğine göre 26,27 yaşındadır, Üniversite’yi Moskova’da okumaktadır. Babası eczacıdır. Olasılıkla en az 6 yıldır, 2 kez atıldığı üniversitede öğrencidir.
Onlar gelmeden 3 gün önce çiftliğe gelmiştir. Ranyevskaya’nın bulunmadığı
sürede, ne sıklıkta çiftliğe uğradığı net değildir, ancak Anya ile ilişkisinden
Grişa’nın ölümünden sonra da onunla görüştüğü anlaşılır. Yoksulluktan yakınmasına bakılacak olursa, yaz aylarını çiftliğe sığınarak geçiriyor olduğu varsayılabilir. Bu gelişin asıl amacının Paskalya haftasında buradan gitmiş, iki ay civarı bir süre Paris’te kalmış olan Anya’yıyeniden görmek olduğunu düşünmek de mümkündür.
Varya evlatlıktır. 24 yaşındadır. O dönemin koşulları göz önünde bulundurulursa, 5 yaş büyük olduğu öz çocuk Anya çok küçük yaştayken eve alınmış, dolayısıyla birlikte büyümüşlerdir. O dönem eve alınan evlatlıklar, öz çocuklardan hayli farklı muamele görmekte, aslen evin sorumluluğunu üstlenmek üzere yetiştirilmiş olsalar dahi, hizmetlilerden farklı algılandığı da aşikardır. Ranyevskaya’nın “rahibe gibi” dediği Varya, belli ki dinine bağlıdır ve bütün çiftliğin de sorumluluğunu üzerinde taşıyan kişidir. Çiftliği yönetme ve parayı idare etme çabası, sorumluluk duygusuyla yorumlanabileceği gibi, sürekli ağlayan Varya’nın, evin hiçbir zaman öz kızı gibi olamamış, mutlu bir evlilik yapamamış, hatta hiç kendi hayatı olmamış biri olarak, kendinden
konumca altta olanları ezme eğiliminde olduğu da düşünülebilir. Bir yandan Lopahin’den bir evlenme teklifi beklerken, bir yandan da kutsal yerleri gezeceği bir yolculuğa çıkmak ister. Ancak her ikisini de başaramayacak, hayatını başka bir çiftlikte benzeri bir kahyalık görevi yaparak
sürdürecektir.
Anya’nın “büyük anne” dediği, Gaev ve Ranyevskaya’nın teyzeleri kontestir ve Yaroslav’da yaşar. Belli ki onlardan, özellikle de Ranyevskaya’dan pek hoşlanmamaktadır. Anya’nın hatırına, ve onlara
güvenmediğinden çiftliği kendi adına almak için, 15.000 ruble göndermiş olsa da,
bu para çiftliğin alımına yetmeyecek, satıştan sonra Paris’te Ranyevskaya ve
aşığı tarafından harcanacaktır.
Ranyevskaya 5 yıl Paris’te yaşamıştır. 6 yıl önce ölen, kendisinin deyişiyle;“borç yapmaktan başka bir işi olmayan” bir avukatla evlenmiştir. Ailesi en azından Yaroslav’da yaşayan Kontes teyzelerinin
onaylamamış olduğuna bakılırsa mantık değil, bir aşk evliliği yapmıştır ki,
Lyubov adının anlamı da “sevgi”dir. Anya’nın yaşı kıstas alınacak olursa da en
az 11 yıl evli kalmışlardır. Ranyevskaya, bir ay kadar bir süre sonra başka bir
adama aşık olur ki -belki de ilişkisi henüz evliyken başlamıştır-. O sıralarda 7
yaşındaki oğlu “ilk ceza” olarak algıladığı biçimde-ki bu anlamda belli ki bu
ilişkiden suçluluk duymaktadır-nehirde boğularak ölünce, 12 yaşındaki Anya’yı da
çiftlikte bırakarak evden ayrılır. Aşık olduğu adam da peşinden Fransa’ya gider.
Mentone civarında aldığıevi dört yıl içinde borçlar yüzünden satmak zorunda
kalınca, Paris’e taşınır. Orada yaşarken, belli ki büyük ölçüde serveti yüzünden
kendisiyle birlikte olan ve hastalığı süresince de bakımını üstlendiği aşığı onu
aldatır ve terk eder. Muhtemelen gelen telgraf üzerine kendisini almaya giden
Anya ve yaşı küçük olduğu için kendisiyle birlikte gönderilen Şarlotta Paris’e
vardığında, bir süre önce kendisini zehirleyerek intihara teşebbüs etmiş olan
Ranyevskaya, bir apartmanın 5. katında, çiftlik yaşamına oranla hayli yoksul bir
hayatısürdürmektedir. Çiftliğe geldiğinde hali hazırda ilaç kullanmakta,
bahçedeki bir ağacın yanıltan görüntüsünü, rahmetli annesi sanıp inanabilecek
bir eşikte yaşamaktadır. Oğlunu hatırlatan Trofimov’la karşılaştığında da, ona
sarılıp ağlayacak sonra hemen toparlanacaktır.
Lopahin’in 2. Perde’de mırıldanacağı şarkı sözlerinde “Para için Almanlar, Rusları Fransızlaştırır”
diyecektir ki, bu, dönemin Rusya’sında “çağdaş” ya da“modern” olanın Alman ya da
Fransız kültürüne ait olmasına, aynı zamanda da Ranyevskaya’nın öfkesine
bakılacak olursa, onun ülkesini bırakıp gidişine de gönderme yapıyor
görünür.
Anya 11 yaşında iken babasını, ondan bir ay sonra da 7 yaşındaki erkek kardeşi Grişa’yı kaybetmiştir. 5 yıl süresince dayısı ve evlatlık ablası Varya ile birlikte çiftlikte yaşayan Anya, kendisi küçük bir kızken Grişa’nın öğretmeni olarak evlerine gelmeye başlayan Trofimov’la bir aşk yaşamaktadır. Bu durumun, Varya tarafından önceden fark edilmiş olması mümkün olduğu gibi, evin hizmetçisi Dunyaşa tarafından da biliniyor olması mümkündür. Nitekim Varya,oyun boyunca peşlerini bırakmayacak bu özellikle Trofimov'la arasında bir gerilime neden olacaktır. 5 yıldır evden uzak olan ve olup biteni mektuplar yoluyla öğrenen Ranyevskaya’nın ise durumu geldikten sonra fark öğrenmiş olması ise daha olası görünür.
1861’de toprak köleliği kaldırılmış olmasına karşın kaynaklara göre Çehov’un oyunu yazdığı yıllarda da vergilerini ödemeyen ya da suç işleyen köylüler Firs’ın ve Lopahin’in çok iyi bildiği gibi, dayak
cezasına çarptırılıyorlardır. Ve yine çeşitli kaynaklara göre köleliğin kaldırılışı her ne kadar serflerin bir eşya gibi alınıp satılmasını engellemiş olsa da ekonomik bağımsızlıklarınıalmalarını sağlamamıştır.
Lopahin’in babası da, Ranyevskaya’lar için çalışan bir mujiktir ve köyün bakkal dükkanını
işletmiştir. Ki bu durum enteresan biçimde Çehov’un da biyografisiyle örtüşmektedir. Ancak oyunundaki pek çok ayrıntı için gerçek hayattaki deneyimlerinden yola çıkan ve bunları yazarlık hüneriyle yeniden kurgulayan Çehov’un bu karakterle kendisini sahneye taşıdığı anlamına gelmez. Lopahin’in Ranyevskaya ile ilk karşılaşması, 15 yaşları civarındayken, babası tarafından tokatlandığı bir gün, bu evin avlusunda olur. Sarhoş olup kendisini döven babası tarafından okutulmayan Lopahin’in çocukluk yaşlarında çiftliğin mutfağına dahi girmesi yasaktır. Ancak belli ki Paris’e gidişi öncesinde aile ile Lopahin’in bağlantısı sürmüş. Hatta Ranyevskaya’nın ülke dışında olduğu
dönemde Varya ile aralarında, en azından Lopahin dışında geri kalan herkesin
var olduğunu düşündüğü bir yakınlık doğmuş ya da varlığını sürdürmüştür.
Babası tarafından okutulmamış olan Lopahin, vakit doldurmak zorunda kaldığında eline aldığı kitaptan tek bir kelime anlamadığı gibi, yazması da zayıftır. Onları istasyonda karşılamak için çiftliğe gelmiş, ancak uyuyakalmış ve kimse de onu uyandırmamıştır. Dunyaşa’nın “sahiplerinin geleceği içlerine doğdu” dediği köpekler ise bütün gece uyumamışlardır.
Oyun boyunca Vişne Bahçesi’ni satıp satmayacaklarıyla ilgili “sadece evet ya da hayır” demeleri
için dil döken ve asla net bir cevap almayan Lopahin, benzer biçimde evlenmeleri
beklenen Varya’ya evet demediği gibi hayır da demez.
Yabancı dillerin pek çoğunda ağabey-kardeş ayrımı bulunmadığı için, Ranyevskaya’dan büyük mü
küçük mü olduğu belli olmayan, ancak neredeyse tüm yorumlarda ağabey olarak
yorumlanan Gaev, belli ki hiç evlenmemiş, belli ki Ranyevskaya’dan bile farklı
olarak hiç bu çiftliğin sınırları dışında yaşamamıştır. Yüksek ihtimalle özel
uşağı, yardımcısı…vb olan Petruşka Kosoy da işi bıraktıktan sonra, kendisini
doğumundan bu yana tanıyan Firs’ın eline kalmıştır. Dönemin giyim tarzı ve
alışkanlıkları uyarınca, giyiminden dahi Firs sorumludur. Lopahin’in“kadın
kılıklı” demiş olmasına ve diğerlerinin tavrına bakılacak olursa ev içinde pek
bir iktidarı yoktur. Söylediklerinin ne kadarının gerçek, ne kadarının uydurma
olduğu ise muammadır.
87 yaşındaki Firs, bir önceki yüzyılın başında doğmuş biri olarak, bir köle çocuğu olarak doğmuş, toprak köleliği kaldırıldığında da dediğine bakılırsa, özgürlüğü kabul etmeyerek efendilerinin
yanında kalmıştır. Kulağı artık pek iyi işitmeyen Firs, son üç yıldır kendi
kendine konuşmaya da başlamıştır. Hayatıkuvvetle muhtemel bu çiftlikle başlayan
Firs’ın hayatı, oyunun sonunda da bu çiftlikle biter.
Ölmeden az önce kurduğu “hayat sanki hiç yaşamamışım gibi geçti” cümlesi; tek düşüncesi
efendilerinin ihtiyacı olan bir adamın hiçbir vakit kendi hayatınıyaşamamış
olması ya da çiftlikte unutulacak ve hiçbir yerde bahsi anılmayacak önemsizlikte
sayılışı, hatta yaşadıklarından hiç ders almamış, her seferinde deneyimlerini
unutmuş ve ilk ezberini tekrarlamış olmasına gönderme yapabilecek kadar çok
anlamlıdır.
Firs’in hastalığı ve hastaneye götürülmesiyle ilgili diyaloglar oyunun eylem ve söz ilişkisinin küçük bir modeli gibidir. Aile fertlerinin neredeyse tamamıFirs’in hastalığıyla ilgilenirler, ancak sonuçta
hiçbir net cevap almamışolmalarına rağmen, hastaneye götürüldüğüne ikna olur ve
onu terk ettikleri evde unutarak yola çıkarlar.
Sadece adını duyduğumuz, belki kendisi de çiftlik sahiplerinin emrinde çalışan Fyodor Kozayedov’un kızı olan Dunyaşa, Anya’ya yakın yaştadır. Giyimi ve tavrıyla hanımlarına özenir.
Yepihodof’tan evlenme teklifi almış olsa da, gönlü, aslında kendi “özenti”
halinin bir başka versiyonu olan Yaşa’dadır. Ancak kendisine evlenme teklif eden
Yepihodof’un aksine Yaşa’nın onunla gönül eğlendirmekten ve Fransa'ya dönmekten
başka bir niyeti yoktur.
Dunyaşa ile aynı dönemde çiftlikte bulunan Yaşa muhtemelen ondan büyüktür. 5 yıl önce Ranyevskaya’nın uşağı olarak onunla birlikte çiftlikten ayrılmış, bu süre boyunca da belli ki yanında kalmıştır. Rusya’ya dönüşünü haber alan, oyun boyunca görmediğimiz ancak Varya’nın
cümlelerinden varlığından haberdar olduğumuz annesi önce kendisini görmek, sonra
da Paris’e geri dönerken onunla vedalaşmak için çiftliğe gelmiş olsa da, bu
durum Yaşa tarafından önemsenmez, hatta hoş karşılanmaz. Dunyaşa’nın da dediği
gibi belli ki yurt dışında fazlasıyla değişmiş olan Yaşa, kendisine ait olduğu
sınıfı hatırlatan annesini başından savmayı tercih edecek, “gerçek şampanya”yı
ayırt edip Lopahin’i uyarabildiği gibi, buradaki halkı da “eğitimsiz” ve
“kültürsüz” olarak nitelendirebilecektir.
Muhtemelen Anya ile birlikte Grişa’ya da dadılık etmek için eve alınan, ancak onun ölümünden sonra da burada kalmayı sürdüren Şarlotta, anlattığına göre belki resmi olarak evli bile olmayan
ve sirklerde çalışan anne babasınıkaybettikten sonra bir Alman tarafından büyütülmüş, sonra da mürebbiyelik yapmaya başlamıştır. İntihardan kurtulmuş Ranyevskaya’yı geri getirmek için Anya ile birlikte Paris’e giden, ancak evin tek çocuğu Anya’nın artık erişkin yaşta olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, çiftlikteki işi çoktan bitmiş ve ailenin kendisinden isteklerine bakılacak
olursa da türlü numaralar yapan ve aslında tüm şakalarının arasında trajik gerçeği yüzlerine söyleyiveren bir çeşit “soytarı”ya dönüşmüştür. Parti sahnesinde örtü ile yaptığı numarada“satmak istiyorum” dediği örtünün altından çıkardığı; Ranyevskaya tarafından Lopahin’le evlendirilmeye çalışan Varya ve Gaev ve Varya tarafından zengin bir kocaya verilmesi umut edilen Anya’dır.
“Konuşacak kimsem yok” diyen ve şehirde kalacak yeri bulunmadığı halde çiftliğin
satılmasının ardından şehre gitmek zorunda kalacak olan Şarlotta’nın kendisiyle
birlikte Paris’e kadar götürdüğü bir de köpeği vardır.
Çifliğin katibi olan Yepihodof, başına sürekli bir uğursuzluk dolaştığından bahseder,
sakarlıklarına ve anlattıklarına bakılırsa pek de haksız sayılmaz. Katip olarak çalıştığı düşünülecek olursa, eğitim olarak Dunyaşa’dan eğitimlidir ve konum olarak bir nebze üstündedir. Ancak Dunyaşa karşısında eli ayağına dolaşsa da, Varya’nın otoritesine bir biçimde diklenir. Her daim sakarlık yapan Yephihodof gştar çalmayı da bilir. Oyunun başında ilk kez karşımıza çıktığında ayağında görülen çizmeleri belki de Dunyaşa'ya iyi görünmek için almıştır.
Yakın çiftliklerden birinde yaşayan Pişçik, karısından hiç bahis açmadığı ancak kızı Daşenka’dan sıklıkla bahsettiği düşünülecek, tek çocuk sahibi ve duldur. Kızı Daşenka’dan öğrendiği bilgileri yorumlayışı, sadece jenerasyon farkınıdeğil, jenerasyonlar arası değişen kültür farkını da ele vermektedir. Pişçik'in sürekli selam gönderdiğini söylemesi, ama Daşenka'nın bir kez olsun çiftliğe gelmeyişi ise, çiftlik sahiplerini babası kadar önemsemediğinin kanıtı gibidir. Paskalya’da da çiftliği
ziyaret ettiğine ve Ranyevskaya’yla iletişimine bakılırsa uzun yıllardır sıklıkla çiftliğe gelip gitmekte, herkesten olduğu gibi onlardan da borç almaktadır. Toprakları üzerinden demir yolu geçmiş, bu da ona bir miktar para kazandırmıştır. Ama yine de çiftliği ipoteklidir ve henüz faizlerini ödemektedir. Oyuna Andreyevna’dan borç isteyerek başlayan Pişçik, oyunu borcunun bir kısmını ödeyerek ve topraklarını İngilizlere kiraya verdiğini söyleyerek bitirir. Öyle ki, yemeğe ve paraya hayli düşkün bu küçük toprak sahibi, başından beri eline geçen tüm fırsatları değerlendirmiş biri olarak, aslında o ünlü vişne bahçesinin sahiplerinden daha iyi durumdadır.
Geniş bir araziye kurulu olan çiftlik, tren yolu ve nehir kenarında, Yaşnevo’ya 70-75 km (kimi çeviride
fersah, kimi çeviride km olarak geçmektedir ki, Rusça metinde ölçü birimi verst
olarak anılmaktadır) uzaklıkta, Harkov’a birkaç saatlik mesafede, şehir
merkezine ise, 20 verst (21.33 km civarı) uzaklıktadır.
İki yılda bir ürün veren vişne ağaçlarının meyveleri 40, 50 yıl önce Moskova’ya, Harkov’a
gönderilip satılarak Firs’ın dediğine göre hayli para etse de, artık ticari bir
kazancı yoktur. Ancak söz konusu arazi milyoner Deriganov’un almak isteyeceği
kadar da değerlidir.
Çiftliğin satışı esnasında evde devam eden partide, dört keman, bir flüt ve bir kontrabastan oluşan gezici bir Yahudi orkestrası müzik yapmakta, generaller, baronlar, amiraller yerine ise posta memuruyla istasyon şefi konuk edilmektedir ve elbette Pişçik de misafirler arasındadır.
Onunla Şarlotta, İstasyon Şefi ile Varya, Posta Memuru ile ise Anya, Fransızca direktiflerle grand rond dansıyapmaktadırlar. İstasyon Şefi’nin okuduğu Tolstoy’un “Günahkar Kadın” şiiri, -ki Türkçe’de çevirisi bulunmayan hayli uzun şiir, çevirmen Belgi Paksoy'un bahsettiğine göre, benzeri bir lüks içinde yaşamdan bahsetmektedir-, bir valsin çalınışıyla kesilir. Vişne Bahçesi’nin satılma haberi Gaev ve Lopahin’den önce eve ulaşsa da, kime satıldığını Lopahin’den öğreneceklerdir. Koşulların hayli net olduğu bu koşulda Ranyevskaya da, ellerindeki paranın faizleri ödemeye dahi yetmeyeceğini söylerken, bu bekleyişin hayli “absürd” olduğu ise aşikardır.
Açık arttırma saat dörde doğru bitmiş, treni kaçırdıkları için dokuz buçuğa kadar beklemek zorunda kalan Lopahin ve Gaev, birlikte gelmişlerdir. Bütün gün hiçbir şey yememiş olan Gaev’in elindeki pakette ançuez vardır, Lopahin’se konyak kokuyordur. Balo alanında küçük bir masanın üstünde şamdan bulunmakta, içerideki bir odada Yephihodof’un da az önce ıstakalardan birini kırarak eşlik ettiği bilardo oyunu sürmektedir. Ama oyun boyunca Yepihodof’un silahı hiç patlamadığı gibi, Gaev de bir kez olsun bilardo oynamayacaktır.
Deriganov, otuz binle açık arttırmayı açarak, Gaev’i daha işin başında dışarıda bırakmıştır. Ve Lopahin ile Deriganov karşı karşıya kalmışlardır. Deriganov’un her defasında 5’er bin
arttırmasına karşılık, 10’ar bin arttıran Lopahin, bahçenin borcundan 90 bin
fazlasını vererek bahçeyi almıştır.
Aradan 1 ayı aşkın bir süre geçtikten sonra, hane halkının taşınmaya hazırlandığı ev de, satılacak ufak tefek eşyalar toplanmış, bavullar hazırlanmıştır. Yanlarında ne kadar eşya götürdüklerine dair net bir bilgi verilmemekle birlikte, kişisel olanlar dışında, eşyaların büyük kısmının çiftlikte kalacağını düşünmek mümkündür. Yaşa, Lopahin’in “elveda kadehi” olarak ikram etmek üzere 8 rubleye istasyondan aldığı şampanyayla dolu kadehlerle beklemektedir. Dışarıda ise köylüler Gaev ve
Ranyevskaya’yı uğurlamaya gelmiştir. Çiftliğin ısıtılmamış olduğundan ve Firs’ın yalnız kalışından çiftliğin tamamen terk edilmekte olduğu anlaşılır. Dönüş yolunda, ilkbaharda ektiği afyondan çiftlik için fazladan verdiği 90 bin’in 40 binini çoktan kazanmış olan Lopahin de onlarla aynı trene binip Harkov’a kadar gidecek, Trofimov, Moskova’ya gidecek,Varya, Yaşnevo’ya çalışmaya gidecek
Ranyevskaya ise Paris’e, hasta aşığına dönecektir. Gaev, söylenene göre bankada bir iş bulmuştur, Anya’nın niyetiyse lise sınavlarını vermek, sonrasında çalışıp geri döneceğini umduğu annesine yardım etmektir.
Tren yolunun döşenmesine, İngilizler’in toprakları kiralamasına ve yazlıkların yapılacak olmasına bakılacak olursa, Ranyevskaya ve ailesinin gidişinden sonra bölgenin bir süredir zaten değişmeye başlamış çehresi de hayli farklılaşacaktır.
Oyunun finalinde perde, aslında asırlık vişne ağaçlarının yerini almış yepyeni yazlıklara değil,
eskinin henüz yıkılmakta olduğu ve yeninin inşasının henüz başlamadığı toz duman
içinde garip bir mezbeleliğe, bir inşaat alanına kapanır.
Alıntılar: Vişne Bahçesi / Çev: Belgi Paksoy / İmge Kitabevi / Nisan, 2004