Çehov’dan Beckett’e Köprü Sözcükler
Özlem Hemis Öztürk / Tiyatro Araştırmaları Dergisi, 23:2007
Özet
Anton Çehov'un oyunlarında sunulan Dünya Samuel Beckett'in sergilediği dünyayı önceler niteliktedir. Gün ışığının gözleri acıttığı Beckettyen dünyanın kapıları, BUZ donuk ve Yaşadığı dünyaya inanmakta güçlük ceken Çehov tarafmdan aralanmıştır. Çehov ' BM yitip giden değerlere ağıtlarında teni incelten sözcüklerin, Beckett'in hiçliğe vurgu yapan oyunlarında İNSANIN kaçınamadığı yazgısını, Ölümü İşaret Ettiği görülür. Çehov'un OYUN Kisileri dünyaya bakışlarını özetleyen kimi sözcükleri özellikle Birer 'leitmotive' Gibi kullanırlar. Çehov'da DIKKAT Çekici tekrarlarla rastladığımız met Keywords / sözcük Grupları Beckett'in oyunlarında DAHA oylumlu BIR işlev taşırlar. . ARTIK Keywords OYUN kişilerinin duruşunu yansıtmaktan öteye geçerek OYUNUN durduğu zemini belirlemektedir Beckett'te Çehov'un izlerini ararken Sözcükler arasındaki sessizliklerin de Üzerinde durulması gerekmektedir;. SÖZ, ses ve sessizlik arasındaki ilişki IKI yazarın kurguladığı dünyada Önemli'de Rulo üstlenmektedir "Çehov'da Beckett 'e Köprü Sözcükler "Başlıklı bildirinin püskürtülen izleği, Çehov'un Beckettyen dünyaya Kapıyı aralarken kullandığı Anahtar sözcüklerin ardına düşmek; Toplumsal Arka plana BIR Dünya sahnesi olarak bakıp sahnede uçuşan repliklerin geçirdiği Değişimi tanıştım" diyaloga "degil" Keywords "Ile" sessizliğe "odaklanarak OKUMAK ve Okuma serüvenin sonuçlarını paylaşmaktır. tanıştım ------------------ o ------------------- BuGün oyle mutluyum, oyle mutluyum ki (...) neredeyse canım sıkılıyor " BIR Ile "Hicbir sey mutsuzluktan DAHA gülünç degildir. İnan Bana " 2 repliklerinde söylem, Beckett Ile Çehov'un Diyarında BIR akrabalık olabileceğini sezdirir. Iki Yazar'ın arasında kurulacak paralellikleri besleyebilecek BIR ipucu, meslektaşı Beckett 'eleştirmenlerini yanıtlarcasına Yarım Yüzyıl önceden Çehov'un Getirdiği BIR açıklamada bulunabilir in:. "Hayat yalnızca ölümlü yanlarıyla degil, Olumsuz yanlarıyla Da incelenir" 3 ILK duyuşta Beckett'e AIT görünen "Bir Avuç GERÇEK'in yalnızca çıplak GERCEKLER, TXM elimden GELEN araya geldi " sözleri de Çehov'a aittir. 4 Beckett'in oyunlarının uzamı Olan o Çorak ülkenin, Vişne Bahçesi'nin katledilmesinden Hemmen sonra oluştuğunu İleri sürmek isterim. Kuşkusuz met önermenin amacı Beckett'in kaynağına Çehov'u atamak Degil, yalnızca BİR Baska pencereden DAHA bakmaktır . Çehov ICI kaynayan, Ekim Devrimi'ne geb BİR toplumun Tum gerilimlerini deneyimlemiştir. Monarşinin gelmekte Olan alternatifine, Ortaya Çıkan Yeni Aydin ProfiLine bakarak kuşkuyla yaklaşmaktadır. Çehov düşünsel olarak çağının İlerici Düşünce akımlarına yerleştirilebilmekle Birlikte gidenle GELEN arasında kaotik BİR ara dönemde, ONU iki tarafi Da sorgulamaktan yanadır. Ayşe kuşkucu yaklaşımda Shakespearyen BİR YÖN vardir. Oyunlarında rastladığımız IVANOV, Treplev, Vanya Dayı Gibi Hamlet versiyonları BİR tesadüf degildir. Onun OYUN yazarının ATASI Shakespeare, Da Çehov'a Beckett'e de esin KAYNAĞI olmuştur. Beckett'in Oyun Sonu 'NDA Hamm, Shakespeare'den günümüze Foucault'nun belirttiği Gibi sözün söylemin taşıdığı değeri ve ve inceleme biçimlerindeki Yeniden yapılanmayı gösterircesine değişime uğratılmış Kör ve KIB kötürüm Hamlet versiyonudur. 5 Yine ONU iki yazarın Da "Komik" Olana Yaklaşımı Ironi yüklüdür. Okuru / seyirciyi Antivirüs BIR biçimde düşünmeye ve mümkünse gülmeye Davet ederler. Trajik olanla gülünç arasındaki sınırı Orijinalini keşfeden Çehov'dur Ince. Beckett de o çizgiye yaslanan Büyük BIR kanon yaratmıştır Ince. Çehov Yaşadığı Çağın değişimini iliklerinde hisseder AMA değişimin Getirdiği açmazlara BİR Çözüm önerilemeyeceğini, durumda BIR görüştü sanatçının görevinin sorunları Doğru'nun saptayarak göstermek oldugunu Düşünür. 'Bir hastalığa Eklendi Eklendi çok Çözüm öneriliyorsa, o Hüseyin YALIM edilemez oldugunu' bilen Doktor Çehov Reçete yazmaz, konsültasyon önerir için Doğru teşhis. Ayşe amaçla toplumun çeşitli katmanlarından kişilerin BİR Araya gelerek "HIC bir sey "yapmadan oturup konuştukları masalarda Sorunu yatırıp parçalara Böler. Oradan doğan acıya gülmekle sıkıntısından Ölmek arasındaki insanlara kendilerinin sorunsalın Hangi tarafında olduklarını sorar yapabilirsiniz. Çehov'un insanları 'Binyıl sonra muhtemel BIR mutluluğu' Da Seni ASLA gidemeyecekleri duraklardaki 'huzuru' Beklerken Beckett'in insanları beklemenin nafileliğinden met Emin, zamanla "Bekleme OYUN" Lari oynarlar. Çehov'dan DAHA Karanlık BİR dünyaya uyanan Beckett de Bir ÇIKIŞ Yolu olmadığını hissetmiştir;. Gödesi GÖRE Tek ÇIKIŞ Yolu ancak ÖLÜM olabilir 6 Çehov, verdiler kesildikten sonra oluşan Çölü ve Beckett'in gördüğü iki Dünya savaşını görmemiştir ve Çehov'dan sonra ne Yazık Ki 'çöl büyümüştür'. Çehov'un insanlarının Içinde pıtrayan çöl, değişimin yarattığı o belirsizlikten beslenir. Ruhların zihinlerin fukaralığı söylemlerinden yansır ettik. Herkesin Özgün'ün BIR söylemi vardir ve OYUN Kisileri söylemi Sarmal bir araya geldi biçimde yinelerler. Böylece söylemden ibaret olduklarını o, o söylemle kendilerini sakladıklarını Da Sana IFSA ettiklerini biliriz. Çehov'un döneminde insanların Içinde büyümeye başlayan çöl, Beckett'in döneminde Dışa vurmuş, Görsel düzleme de taşınmış, SÖZ bitmiştir. Gündelik Küçük'ün Sözcükler, Büyük lafları ve ideolojileri boğmuş, örneğin Lucky o Ünlü'nün tiradında hepsini BİRDEN BİR kerede boğulurcasına tüketmiştir. Dilde ve evrendeki anlamsızlığın, boşluğun vurgulanmasında DAHA KISA ritmik yinelemeler, Beckett'in seçtiği yoldur için Çehov'un göremiyor önerdigi EKONOMİK anlatıma ulaşmak. Beckett sahneye içimizde büyüyen Çölü çıkarmış ve bizleri derin BIR hesaplaşmaya Davet ederek sarsmıştır. Onun sahnesinde gördüklerimiz akla Nietzsche'nin "vay haline Içinde çöl taşıyanın" dizesini getirir.
Mutluluk / Mutsuzluk / Umutsuzluk Çehov'da ve Beckett'te Cep Telefonları mutsuzluk sözcüğünden Eklendi Eklendi çok MUTLULUK sözcüğünü kullanarak mutsuzluklarını IFSA ederler. 7 Örneğin Üç Kızkardeş'te kırk üç kere mutluluktan SÖZ edilmesine karşın Dogrudan iki kez mutsuzluktan SÖZ edilmektedir. Vişne Bahçesi'nin Zarif Polyanna'sı Anya'nın "ne güzel" nitelemesini bolca harcayarak oynadığı MUTLULUK oyunuyla Üç Kızkardeş'teki MUTLULUK söylemini Beckett 'Mutlu Günleri'ndeki Winnie'nin MUTLULUK oyunlarıyla karşılaştırmak mümkündür. yılında Hatta Üç Kızkardeş'te Maşa'nın Eşi Kuligin'in "mutluyum Ben, Ben mutluyum, mutluyum" 8 temrinine Eklendi Eklendi çok BENZER BİR tınıyla Winnie'nin "yine mutlu bir gun " 9 cümleciği kullanılmıştır, işlevi aynıdır. Temrin, ONU iki evlilikteki 'evcilik Oyununu' vurgulamaktadır. Söylemi kullanan, sözün ve yinelemenin hipnotik ETKİSİ ALTINA girmeye hazırdır. Aldatılışının Hikayesi küçücük kasabanın tamamının dilinde dolanan Kuligin de;. Sorularına ASLA yanıt alamadığı kocasıyla nafile BİR diyalogdan Medet umup TXM Gün Süren BİR monologa gömülen, bir kez Yari BELINE, daha sonra boğazına Kadar Toprak Içinde Konuşan Winnie de mutlu olmaktan, mutlu Gune uyanmaktan uzaktırlar Onun ikisi de ve dillerinde MUTLULUK temrinleriyle bilinçlerini bastırarak gerçeklere duruma katlanmaktadırlar. Vişne Bahçesi'ndeki Anya'nın Içinde bulundugu açmazın Farkında olmasina karşın çözümü elinde Nonlineer sorunların Üstüne ÇIKMA biçimi, dogada ve yaşamdaki güzellikleri vurgulamaktır. Winnie de Gün ışığını gördüğü tanrıya şükretmekte, karıncanın bir, KIB canlının geçmesinden tıpkı Anya Gibi coşkuya kapılmakta, ancak Anya'nın "ne güzel" lerinin Yerine için " Harika "sözcüğünü kullanmaktadır. Beckett de Çehov'dan fazlası bulunur, Mutlu Günler başlı Başına "MUTLULUK yoktur" iddiasını taşımaktadır. Mutluluk kavramı İnsan Sayaç Kadar Eklendi Eklendi çok Gizemi barındırmaktadır. Cep Telefonları BİR MUTLULUK duşu kurarlar. Ayşe duşu gerçekleştiremedikleri sürece mutsuzdurlar. Ayşe düş, BIR tasarıma, O Da Seni varoluşlarına kendilerini gerçekleştirmelerine yönelik olabilir. Ketlenen gerçekleşemeyen Düşler umutsuzluğa gebedir ettik. Kierkegaard'ın "Ölümcül hastalık" olarak nitelendirdiği umutsuzluk tablosunun Orijinalini dizgesinde "Bir benliği olduğunun Farkında Nonlineer umutsuz kisi; kendisi OLMAK istemeyen umutsuz kisi; kendisi OLMAK ISTEYEN umutsuz kisi ". Tanımlamaları bulunur 10 Çehov'un Ivanov'u, bağlamda Kierkegaard'ın umutsuz Tum evrelerini deneyimlemektedir kişisinin tanıştım. Bir'in benliği olduğunun Farkında olmadan geçirdiği BİR gençlik döneminden SÖZ ederken IVANOV, kendini BİR kahra ADAM Gibi betimler. Eski kahramanlık kodlarının büyüsüyle Hareket etmis olduğunun "simdi" farkındadır. Gençken Rulo giyinmiştir AMA met Makaralı O benliğine uymamıştır. rollerin O "kendisi" olmasını istemiş AMA kendiyle barıştıramamıştır. Böylece sınırlarını görmüştür. Toplumu değiştirmeye hevesliyken, toplumda erimeye istekli olmasi; Ivanov'u 'kendisi OLMAK ISTEYEN 'Ile' kendisi OLMAK istemeyen 'arasında çelişkide bırakmıştır. , zihinde BİR hesaplaşmaya ve kendini suçlamaya dönüşmüştür. süreç için Böylece KENDİNE kapanan IVANOV Ivanov'un kendini suçlayan sözcüklerini Çehov'un benzerler semptomlar gösteren Taşıt aydın tiplerinde görürüz.Ayşe Tipler'in kendilerini ahmaklıkla, aptallıkla, budalalıkla ve Hatta 'Hamlet'likle suçlarlar. Birey olarak varoluşlarındaki sıkıntıları aşk ilişkilerine de yansır, ilişkilerinde aradıklarını bulamazlar. Krapp'ın Oğul Bandı'nda Krapp Da kendisini aptallıkla suçlar; Yaşamı BIR aptallıktan ibarettir. Krapp'ın finaldeki: "En güzel yıllarım geçmişte Kaldı. Bir'in MUTLULUK olasılığının var oldugu Zamanlar. Ama ARTIK anaSayfa gelmelerini Istemem. Simdi bendeki met ateşle anaSayfa dönsünler Istemem. Hayır, ARTIK Istemem " 11 sözleri, umudun ARTIK HIC var olmadığını gösterir. Aptalca harcanmış yaşamında aşk ve Içinde ateşini duyduğu sanat alanında başarısız oldugunu Fark etmistir. Ayşe TÜR BİR farkındalık Ivanov'u intihara itmiştir. Krapp imkb kabızlık çekmesine karşın muz yemeyi sürdürerek Yok oluşu for BIR Yol DAHA slow seçmiştir.
Can Sıkıntısı 12 Beckett, Proust incelemesinde can sıkıntısı Üzerine düşünürken, can sıkıntısının Diger ucunun Acı olduğundan SÖZ Eder. Acı, gerçeğe BIR Pencere açmaktadır ve sanatsal deneyimin başlıca koşullarındandır. Proust'un Sanatı yaşamdan DAHA gercek olarak nitelemesini de dikkate alırsak, Aci çekmek BIR anlamda yaşadığını hissetmenin, Yaşam deneyiminde blank rol almanın BIR sonucudur. Can sıkıntısı imkb yaşamın neredeyse değmeden akıp gitmesine seyircilik, alışkanlığa teslimiyet ve alışkanlıkların "Yeterli icrası" Ile yüzeye cikar. 13. Bir'in Diger açıdan CAN sıkıntısı, Yaşamı anlamsız Bulan bireyin varoluşsal bunalımının dilsel Ifadesi olarak belirmektedir. Çehov oyunlarında sıkıntısına aylaklık eşlik Eder CAN. Cep telefonları Bir tür "kurtuluş" for Beklerken çalışmaktan kaçınırlar. Sıkıntısına çare olarak calisma dışında PEK Eklendi çok sey denenir Can. Cep telefonları BIR Araya Gelirler, oturur konuşurlar ve sıkılırlar. Ivanov'da BIR konuğun "canım o Kadar sıkılıyor ki, koşup SU Duvara başımla toslayabilirim" sözlerine Gogo Ile Didi çeşitlemeler yaparlar. Godot'yu Beklerken'de Gogo Ile Didi arasında Gelişen PEK Eklendi çok sahneyi beklemenin yarattığı can sıkıntısı esinler. Onların met çeşitlemeleri Ile Ormancini'ndeki Voynitski Ile Fedya arasındaki ilişki benzerlikler TAŞIR Yetkileriniz. Ormancini'nde sıkıntısından en Eklendi çok SÖZ eden Fedya'dır yapabilirsiniz. Voynitski eğitimli ve kültürlü Biri olmasi nedeniyle met sıkıntıyı bunalım ifade Eden farkli sözcüklerle DILE getirir. Oyunda en AZ Fedya Kadar Profesörün Genç'in Eşi Yelena'nın Da canı sıkılır. Onun sıkıntısına Ormancini ve Voynitski tembellik ve uyuşukluk teşhisi koyarlar yapabilirsiniz. Çehov'un Sonya'ya söylettiği Gibi "sıkıntısıyla tembellik bulaşıcıdır yapabilirsiniz". 14. Mutlu Günler'de soyutlanmış BİR evren ve Grotesk BİR tasarımın Içinde yerleştirilmiş oluşunu BİR kenara koyduğumuzda neredeyse Çehovyen BİR flaş kişisi Olan Winnie Gibi Söze boğulup tamamen yok olana Kadar bekleyemeyen Willie, "Duvara tos vurmuş", İntihar etmistir. Kısıtlı beden hareketlerine karşın törenselleştirerek Yerine Getirdiği alışkanlıkları Ile GÜNÜ şükrederek karşılayan
Winnie’nin sürekli “nimet”lerden söz etmesiyse bizi Beckett’in Proust çözümlemesine götürür. Beckett’e göre can sıkıntısına el veren “Alışkanlık” bir diriliş söz konusu olduğunda dirilişten kaynaklanan coşkuyu karşıladığı ölçüde bir hastalık; ölüm söz konusu olduğunduysa ölümün zalimliğini hafiflettiği ölçüde bir nimettir.15 Winnie bu nimete sarılarak ölümü beklemektedir.
Şimdiki Zamanın Olumsuzlanması Olarak Nostalji
Geçmişe duyulan özlem anlamıyla nostalji, bir olumsuzlamayı, şimdiki zamanın olumsuzlanmasını içerir. Çehov’un insanlarına göre “şimdiki zaman saçmalığıyla korkunç”tur.16 Oyunlarda geçmişin güzelliklerine vurgular yapılır ve geçmiş zaman kipi eskiden olan, artık olmayan güzellikleri anlatmak için kullanılır.
Konuşmalarda bin yıl sonra olası mutlulukları ya da mutsuzlukları hesaplayan Rus aydınlarının bugünden ümitsizliği belirgindir. Vişne Bahçesi’nde nostalji, aristokrasinin eski şaşaalı günlerine özlemi dile getirirken şimdideki ekonomik güçlükleri ve yıkımı görmezden gelmenin bir aracı olur. En çok geçmiş zaman kullanılan oyun Vişne Bahçesi’dir. Oyunda belirgin geçmiş zamanın yanı sıra “70’ler”, “80’ler”, “40-50 yıl önce”, “bir zamanlar” gibi nitelemelere sıkça başvurulur. Bu tarihlerle toprak sahibi-köylü ilişkisinin ‘bozulma’dığı, köylülerin azadından önceki dönem işaret edilir.
Sevda Şener’in belirttiği gibi Çehov’un oyunlarında uzak geçmişten, uzak geleceğe uzanan zaman dilimi insanların yıkımını içerir.17
Bir zaman diliminde kıstırılmış ve yıkıma uğramış insanların gelecekteki durumları Beckett’in oyunlarından yansır. Çehov’un şimdiki zamanındaki kıstırılmışlıkla Beckett’in şimdiki zamanında kıstırılmışlık eşdeğerlidir. Her ikisinin de insanları bu nedenle zihinlerinde geçmişi dönmeye çabalarlar ancak Beckett’in insanları belleklerini yitirmişlerdir. Beckett’e göre belleği olan insan hiçbir şey anımsamaz çünkü hiçbir zaman unutmaz.18 Bu nedenle insanları belleksizdir ve sürekli geçmişi anımsamaya çalışırlar, ancak zihinlerinde beliren yalnızca kırıntılardır. Çehov’da bellek yoklamaları hep mutluluk veren, hoş ve görkem içeren anılara dönülmesiyle sonuçlanır, tatsız anılar uyandırılsın istenmez. Beckett’in insanlarında ise hayatta parlamış kısacık anlar ve kimi kaçırılmış fırsatlar vardır. Beckett’in “iki yüzlü, üç başlı, çevik canavar ya da İlah” olarak bahsettiği “Zaman” bir tür “ölüm aracıdır” ve “Bellek, zehir ve panzehirle, uyarıcı ve yatıştırıcıyla dolu bir klinik laboratuar”dır.19 Zamanın baskısından kaçmaya çalışan zihin bu laboratuara sığınır ve bu sığınma neredeyse mistik bir deneydir. Söylemi kesintiye uğratarak kendini gösterir.
Hastalıkla Zenginleşme
Çehov’un insanları ruhlarının fukaralığını, yaşamdaki acizliklerini hastalıklar ardına saklanarak ortaya koyarlar; bir anlamda, varoluşsal açıdan yoksul insanlar hastalıklarla zenginleşirler.20 Beckett ise bu kozun oynanmasına izin vermez. Godot’yu Beklerken’de Vladimir ile Estragon’a insanı bölüştürmüştür. Vladimir zihinsel, Estragon bedensel varlıktır. Birbirlerinden kopamazlar, ancak ikisi bir aradayken bir bütün oluşturabilirler. Beckett insan bedeninin sağlıklı ve mutlak yapısını oyunlarından yavaş yavaş çıkarır. Bu süreç çeşitli hastalıklar ve sakatlıklardan muzdarip oyun kişilerinin sahne üzerindeki eylemini kısıtlamakla başlar, ardından bir başa ya da sese indirgemeye kadar gider. Bir anlamda Çehov’un teşhisine Beckett neşter atar. İnsanların hastalıkların ardına sığınmasına olanak veren bedeni ortadan kaldırır.
Çehov’da yaşlı insanlar çevrelerinin ilgisini hastalıklarıyla çekmektedirler. Bu kişiler romatizmadan damla hastalığına, kalpten anjine akla gelebilecek tüm hastalıkları sıralarlar. Biraz daha eğitimli olanlar hastalıklarının mental nedenleri olabileceğini öne sürerler. Önce Ormancini’nde rastladığımız, Vanya Dayı’nın doktoru Astrov hastalıkların artışı ile toplumsal çürüme ve yozlaşma arasında bağlar kurar. Bu noktada Beckett ile Çehov’un yolları bir kez daha kesişir. Beckett toplumsalın yapı taşı olan bireyin varoluşsal yoksulluğunu kişilerin beden parçalarını eksilterek simgesel düzlemde anlatır. Sakatlıklar, hareketi kısıtlayan hastalıklar ve yaşlılık halleri kişilerin önü alınamaz yoksunluğunu, öze
ulaşmadaki iktidarsızlıklarını gösterir. Tiyatrosal açıdan zor hareket eden ya da edemeyen insanların sahne üstündeki eylemleri dikkat çekici bir törensellik kazanır.
Sessizlik
Çehov oyunlarında sessizlikler dramatik olanı ön plana taşıyan müzikal değerler olarak belirir. Dikkat çekecek sıklıkta, kimi zaman bir gerilim öğesi olarak kullanılır. İçerik düzleminde söylenmemiş olanın yükünü taşırlar. Beckett’deki sessizliklerde “bilincin sesi yükselir”.21 Bu nedenle hayli sık ve bir çeşit “gürültücü” etkidedirler. Söylenmemişin ağırlığını taşıyan Çehov sessizlikleriyle,
özellikle Godot’yu Beklerken, Oyun Sonu ve Mutlu Günler’deki sessizlikler arasında bir tür yakınlık bulunduğunu, bunların boşluk barındırmayan sessizlikler olduğunu söylemek olanaklıdır. Beckett daha sonraki çalışmalarında sessizlikleri sahne üstünde ağzını açmayan ve görünmeyen bir oyuncu gibi kullanır. Çehov’un sessizliklerinin gerçekleştirilmesinde devrededir. Beckett sessizlikleri ise bilincin kesintiye uğradığı, zihnin bellekle ilişkiyi geçtiği anlar olarak görünür.
Yazma edimi Beckett’i sessizliğe sürüklemiştir.22 ‘Yaşamın karmaşasına
hiçbir sözün biçim veremediğini bilen’23 Beckett, sözü tiyatro sanatının dışına attığı örnekler vermeden önce “her şeyin kaynağı” olan sessizliği, sözü bölmek ve kaynağa dikkat çekmek için kullanır. Bir anlamda Beckett’in dünyasında önce söz değil, sessizlik vardır.
Dipnotlar;
1 Anton ÇEHOV, Ormancini, Çev. Ataol Behramoğlu, Bilgi. Yay., Ankara, 1970, 3. perde, V. sahne: s.76.
2 Samuel BECKETT, Godot’yu Beklerken, Tüm Düşenler, Oyun Sonu, Çev. Uğur Ün, Mitos Boyut Yay., İstanbul, 1993a, s. 176.
3 Anton ÇEHOV’dan aktaran Zeynep ZAFER, Anton Çehov’un Öykü Sanatı, Cem Yayınevi, İstanbul, 2002, s. 86
4 John REID, Anton Chekhov, www.LitEncyc.com
5 Foucault için bkz. Michel FOUCAULT, Kelimeler ve Şeyler: İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi, Çev. M. A. Kılıçbay, İmge Kitabevi, Ankara, 2001, ss 441-417.
6 Bkz. Charles JULIET, Samuel Beckett ile Görüşmeler, Çev. Sema Rifat, Om Yay., İstanbul, 2000, s. 27.
7 Beckett için Bkz. Ayşegül YÜKSEL, Samuel Beckett Tiyatrosu, YKY, İstanbul, 1992, s. 95.
8 Anton ÇEHOV, Bütün Oyunları II içinde Üç Kızkardeş, Çev. Ataol Behramoğlu, İş Bankası Yay., İstanbul, 2002, 3. perde: s. 225 ve s. 226.
9 Samuel BECKETT, Tüm Kısa Oyunları, Çev. Uğur Ün, Mitos Boyut Yay., İstanbul, 1993b, s
10 Soren KIRKEGAARD, Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Çev. M. Mukadder Yakupoğlu, Ayrıntı Yay., İstanbul, 2001, s.21
11 BECKETT, 1993b, s. 64.
12 Çehov metinleri okumada “can sıkıntısı” dikkat çekici biçimde göze çarpmakla birlikte bu konuya ilk kez Özen Rodop’un dikkat çektiğini belirtmek isterim. Bkz. Özen RODOP, “Can Sıkıntısı”, Gölge Tiyatro, Sayı 10, İzmir, 1997, ss. 26-29.
13 Bkz. Samuel Beckett, Proust, çev. Orhan Koçak, Metis Yay., İstanbul, 2001, ss. 34-35.
14 ÇEHOV, Bütün Oyunları I içinde Vanya Dayı, Çev. Ataol Behramoğlu, İş
Bankası Yay., İstanbul, 2002, s. 135.
15 Bkz. BECKETT, 2001, s. 39.
16 ÇEHOV, y.a.g.y., s. 123.
17 Bkz. Sevda ŞENER, “Çehov’un Oyunlarında Uzam ve Zaman”, Gölge Tiyatro, Sayı 10, İzmir, 1997, s. 36
18 Bkz. BECKETT 2001, s. 35.
19 Y.a.g.y., s. 35.
20 Kavram Halk Sağlığı Uzman Dr. Hakan ERENGİN’e aittir. Bkz. Feza KÖYLÜOĞLU, “Pür Hekimcilik Üzerine Doğaçlama Bir Söyleşi”, Hekim Güncesi, Cilt 1, Sayı 1, Antalya Tabip Odası Yay., Antalya, Ağustos 2006, s.14.
21 YÜKSEL, s. 51. Bilinç
22 JULIET, s.29
23 Raymond FEDERMAN’dan aktaran Ayşegül YÜKSEL, “Samuel Beckett ve Çağdaş İnsanın Söyleni”, BECKETT, 1993a içinde, s.5.
Özet
Anton Çehov'un oyunlarında sunulan Dünya Samuel Beckett'in sergilediği dünyayı önceler niteliktedir. Gün ışığının gözleri acıttığı Beckettyen dünyanın kapıları, BUZ donuk ve Yaşadığı dünyaya inanmakta güçlük ceken Çehov tarafmdan aralanmıştır. Çehov ' BM yitip giden değerlere ağıtlarında teni incelten sözcüklerin, Beckett'in hiçliğe vurgu yapan oyunlarında İNSANIN kaçınamadığı yazgısını, Ölümü İşaret Ettiği görülür. Çehov'un OYUN Kisileri dünyaya bakışlarını özetleyen kimi sözcükleri özellikle Birer 'leitmotive' Gibi kullanırlar. Çehov'da DIKKAT Çekici tekrarlarla rastladığımız met Keywords / sözcük Grupları Beckett'in oyunlarında DAHA oylumlu BIR işlev taşırlar. . ARTIK Keywords OYUN kişilerinin duruşunu yansıtmaktan öteye geçerek OYUNUN durduğu zemini belirlemektedir Beckett'te Çehov'un izlerini ararken Sözcükler arasındaki sessizliklerin de Üzerinde durulması gerekmektedir;. SÖZ, ses ve sessizlik arasındaki ilişki IKI yazarın kurguladığı dünyada Önemli'de Rulo üstlenmektedir "Çehov'da Beckett 'e Köprü Sözcükler "Başlıklı bildirinin püskürtülen izleği, Çehov'un Beckettyen dünyaya Kapıyı aralarken kullandığı Anahtar sözcüklerin ardına düşmek; Toplumsal Arka plana BIR Dünya sahnesi olarak bakıp sahnede uçuşan repliklerin geçirdiği Değişimi tanıştım" diyaloga "degil" Keywords "Ile" sessizliğe "odaklanarak OKUMAK ve Okuma serüvenin sonuçlarını paylaşmaktır. tanıştım ------------------ o ------------------- BuGün oyle mutluyum, oyle mutluyum ki (...) neredeyse canım sıkılıyor " BIR Ile "Hicbir sey mutsuzluktan DAHA gülünç degildir. İnan Bana " 2 repliklerinde söylem, Beckett Ile Çehov'un Diyarında BIR akrabalık olabileceğini sezdirir. Iki Yazar'ın arasında kurulacak paralellikleri besleyebilecek BIR ipucu, meslektaşı Beckett 'eleştirmenlerini yanıtlarcasına Yarım Yüzyıl önceden Çehov'un Getirdiği BIR açıklamada bulunabilir in:. "Hayat yalnızca ölümlü yanlarıyla degil, Olumsuz yanlarıyla Da incelenir" 3 ILK duyuşta Beckett'e AIT görünen "Bir Avuç GERÇEK'in yalnızca çıplak GERCEKLER, TXM elimden GELEN araya geldi " sözleri de Çehov'a aittir. 4 Beckett'in oyunlarının uzamı Olan o Çorak ülkenin, Vişne Bahçesi'nin katledilmesinden Hemmen sonra oluştuğunu İleri sürmek isterim. Kuşkusuz met önermenin amacı Beckett'in kaynağına Çehov'u atamak Degil, yalnızca BİR Baska pencereden DAHA bakmaktır . Çehov ICI kaynayan, Ekim Devrimi'ne geb BİR toplumun Tum gerilimlerini deneyimlemiştir. Monarşinin gelmekte Olan alternatifine, Ortaya Çıkan Yeni Aydin ProfiLine bakarak kuşkuyla yaklaşmaktadır. Çehov düşünsel olarak çağının İlerici Düşünce akımlarına yerleştirilebilmekle Birlikte gidenle GELEN arasında kaotik BİR ara dönemde, ONU iki tarafi Da sorgulamaktan yanadır. Ayşe kuşkucu yaklaşımda Shakespearyen BİR YÖN vardir. Oyunlarında rastladığımız IVANOV, Treplev, Vanya Dayı Gibi Hamlet versiyonları BİR tesadüf degildir. Onun OYUN yazarının ATASI Shakespeare, Da Çehov'a Beckett'e de esin KAYNAĞI olmuştur. Beckett'in Oyun Sonu 'NDA Hamm, Shakespeare'den günümüze Foucault'nun belirttiği Gibi sözün söylemin taşıdığı değeri ve ve inceleme biçimlerindeki Yeniden yapılanmayı gösterircesine değişime uğratılmış Kör ve KIB kötürüm Hamlet versiyonudur. 5 Yine ONU iki yazarın Da "Komik" Olana Yaklaşımı Ironi yüklüdür. Okuru / seyirciyi Antivirüs BIR biçimde düşünmeye ve mümkünse gülmeye Davet ederler. Trajik olanla gülünç arasındaki sınırı Orijinalini keşfeden Çehov'dur Ince. Beckett de o çizgiye yaslanan Büyük BIR kanon yaratmıştır Ince. Çehov Yaşadığı Çağın değişimini iliklerinde hisseder AMA değişimin Getirdiği açmazlara BİR Çözüm önerilemeyeceğini, durumda BIR görüştü sanatçının görevinin sorunları Doğru'nun saptayarak göstermek oldugunu Düşünür. 'Bir hastalığa Eklendi Eklendi çok Çözüm öneriliyorsa, o Hüseyin YALIM edilemez oldugunu' bilen Doktor Çehov Reçete yazmaz, konsültasyon önerir için Doğru teşhis. Ayşe amaçla toplumun çeşitli katmanlarından kişilerin BİR Araya gelerek "HIC bir sey "yapmadan oturup konuştukları masalarda Sorunu yatırıp parçalara Böler. Oradan doğan acıya gülmekle sıkıntısından Ölmek arasındaki insanlara kendilerinin sorunsalın Hangi tarafında olduklarını sorar yapabilirsiniz. Çehov'un insanları 'Binyıl sonra muhtemel BIR mutluluğu' Da Seni ASLA gidemeyecekleri duraklardaki 'huzuru' Beklerken Beckett'in insanları beklemenin nafileliğinden met Emin, zamanla "Bekleme OYUN" Lari oynarlar. Çehov'dan DAHA Karanlık BİR dünyaya uyanan Beckett de Bir ÇIKIŞ Yolu olmadığını hissetmiştir;. Gödesi GÖRE Tek ÇIKIŞ Yolu ancak ÖLÜM olabilir 6 Çehov, verdiler kesildikten sonra oluşan Çölü ve Beckett'in gördüğü iki Dünya savaşını görmemiştir ve Çehov'dan sonra ne Yazık Ki 'çöl büyümüştür'. Çehov'un insanlarının Içinde pıtrayan çöl, değişimin yarattığı o belirsizlikten beslenir. Ruhların zihinlerin fukaralığı söylemlerinden yansır ettik. Herkesin Özgün'ün BIR söylemi vardir ve OYUN Kisileri söylemi Sarmal bir araya geldi biçimde yinelerler. Böylece söylemden ibaret olduklarını o, o söylemle kendilerini sakladıklarını Da Sana IFSA ettiklerini biliriz. Çehov'un döneminde insanların Içinde büyümeye başlayan çöl, Beckett'in döneminde Dışa vurmuş, Görsel düzleme de taşınmış, SÖZ bitmiştir. Gündelik Küçük'ün Sözcükler, Büyük lafları ve ideolojileri boğmuş, örneğin Lucky o Ünlü'nün tiradında hepsini BİRDEN BİR kerede boğulurcasına tüketmiştir. Dilde ve evrendeki anlamsızlığın, boşluğun vurgulanmasında DAHA KISA ritmik yinelemeler, Beckett'in seçtiği yoldur için Çehov'un göremiyor önerdigi EKONOMİK anlatıma ulaşmak. Beckett sahneye içimizde büyüyen Çölü çıkarmış ve bizleri derin BIR hesaplaşmaya Davet ederek sarsmıştır. Onun sahnesinde gördüklerimiz akla Nietzsche'nin "vay haline Içinde çöl taşıyanın" dizesini getirir.
Mutluluk / Mutsuzluk / Umutsuzluk Çehov'da ve Beckett'te Cep Telefonları mutsuzluk sözcüğünden Eklendi Eklendi çok MUTLULUK sözcüğünü kullanarak mutsuzluklarını IFSA ederler. 7 Örneğin Üç Kızkardeş'te kırk üç kere mutluluktan SÖZ edilmesine karşın Dogrudan iki kez mutsuzluktan SÖZ edilmektedir. Vişne Bahçesi'nin Zarif Polyanna'sı Anya'nın "ne güzel" nitelemesini bolca harcayarak oynadığı MUTLULUK oyunuyla Üç Kızkardeş'teki MUTLULUK söylemini Beckett 'Mutlu Günleri'ndeki Winnie'nin MUTLULUK oyunlarıyla karşılaştırmak mümkündür. yılında Hatta Üç Kızkardeş'te Maşa'nın Eşi Kuligin'in "mutluyum Ben, Ben mutluyum, mutluyum" 8 temrinine Eklendi Eklendi çok BENZER BİR tınıyla Winnie'nin "yine mutlu bir gun " 9 cümleciği kullanılmıştır, işlevi aynıdır. Temrin, ONU iki evlilikteki 'evcilik Oyununu' vurgulamaktadır. Söylemi kullanan, sözün ve yinelemenin hipnotik ETKİSİ ALTINA girmeye hazırdır. Aldatılışının Hikayesi küçücük kasabanın tamamının dilinde dolanan Kuligin de;. Sorularına ASLA yanıt alamadığı kocasıyla nafile BİR diyalogdan Medet umup TXM Gün Süren BİR monologa gömülen, bir kez Yari BELINE, daha sonra boğazına Kadar Toprak Içinde Konuşan Winnie de mutlu olmaktan, mutlu Gune uyanmaktan uzaktırlar Onun ikisi de ve dillerinde MUTLULUK temrinleriyle bilinçlerini bastırarak gerçeklere duruma katlanmaktadırlar. Vişne Bahçesi'ndeki Anya'nın Içinde bulundugu açmazın Farkında olmasina karşın çözümü elinde Nonlineer sorunların Üstüne ÇIKMA biçimi, dogada ve yaşamdaki güzellikleri vurgulamaktır. Winnie de Gün ışığını gördüğü tanrıya şükretmekte, karıncanın bir, KIB canlının geçmesinden tıpkı Anya Gibi coşkuya kapılmakta, ancak Anya'nın "ne güzel" lerinin Yerine için " Harika "sözcüğünü kullanmaktadır. Beckett de Çehov'dan fazlası bulunur, Mutlu Günler başlı Başına "MUTLULUK yoktur" iddiasını taşımaktadır. Mutluluk kavramı İnsan Sayaç Kadar Eklendi Eklendi çok Gizemi barındırmaktadır. Cep Telefonları BİR MUTLULUK duşu kurarlar. Ayşe duşu gerçekleştiremedikleri sürece mutsuzdurlar. Ayşe düş, BIR tasarıma, O Da Seni varoluşlarına kendilerini gerçekleştirmelerine yönelik olabilir. Ketlenen gerçekleşemeyen Düşler umutsuzluğa gebedir ettik. Kierkegaard'ın "Ölümcül hastalık" olarak nitelendirdiği umutsuzluk tablosunun Orijinalini dizgesinde "Bir benliği olduğunun Farkında Nonlineer umutsuz kisi; kendisi OLMAK istemeyen umutsuz kisi; kendisi OLMAK ISTEYEN umutsuz kisi ". Tanımlamaları bulunur 10 Çehov'un Ivanov'u, bağlamda Kierkegaard'ın umutsuz Tum evrelerini deneyimlemektedir kişisinin tanıştım. Bir'in benliği olduğunun Farkında olmadan geçirdiği BİR gençlik döneminden SÖZ ederken IVANOV, kendini BİR kahra ADAM Gibi betimler. Eski kahramanlık kodlarının büyüsüyle Hareket etmis olduğunun "simdi" farkındadır. Gençken Rulo giyinmiştir AMA met Makaralı O benliğine uymamıştır. rollerin O "kendisi" olmasını istemiş AMA kendiyle barıştıramamıştır. Böylece sınırlarını görmüştür. Toplumu değiştirmeye hevesliyken, toplumda erimeye istekli olmasi; Ivanov'u 'kendisi OLMAK ISTEYEN 'Ile' kendisi OLMAK istemeyen 'arasında çelişkide bırakmıştır. , zihinde BİR hesaplaşmaya ve kendini suçlamaya dönüşmüştür. süreç için Böylece KENDİNE kapanan IVANOV Ivanov'un kendini suçlayan sözcüklerini Çehov'un benzerler semptomlar gösteren Taşıt aydın tiplerinde görürüz.Ayşe Tipler'in kendilerini ahmaklıkla, aptallıkla, budalalıkla ve Hatta 'Hamlet'likle suçlarlar. Birey olarak varoluşlarındaki sıkıntıları aşk ilişkilerine de yansır, ilişkilerinde aradıklarını bulamazlar. Krapp'ın Oğul Bandı'nda Krapp Da kendisini aptallıkla suçlar; Yaşamı BIR aptallıktan ibarettir. Krapp'ın finaldeki: "En güzel yıllarım geçmişte Kaldı. Bir'in MUTLULUK olasılığının var oldugu Zamanlar. Ama ARTIK anaSayfa gelmelerini Istemem. Simdi bendeki met ateşle anaSayfa dönsünler Istemem. Hayır, ARTIK Istemem " 11 sözleri, umudun ARTIK HIC var olmadığını gösterir. Aptalca harcanmış yaşamında aşk ve Içinde ateşini duyduğu sanat alanında başarısız oldugunu Fark etmistir. Ayşe TÜR BİR farkındalık Ivanov'u intihara itmiştir. Krapp imkb kabızlık çekmesine karşın muz yemeyi sürdürerek Yok oluşu for BIR Yol DAHA slow seçmiştir.
Can Sıkıntısı 12 Beckett, Proust incelemesinde can sıkıntısı Üzerine düşünürken, can sıkıntısının Diger ucunun Acı olduğundan SÖZ Eder. Acı, gerçeğe BIR Pencere açmaktadır ve sanatsal deneyimin başlıca koşullarındandır. Proust'un Sanatı yaşamdan DAHA gercek olarak nitelemesini de dikkate alırsak, Aci çekmek BIR anlamda yaşadığını hissetmenin, Yaşam deneyiminde blank rol almanın BIR sonucudur. Can sıkıntısı imkb yaşamın neredeyse değmeden akıp gitmesine seyircilik, alışkanlığa teslimiyet ve alışkanlıkların "Yeterli icrası" Ile yüzeye cikar. 13. Bir'in Diger açıdan CAN sıkıntısı, Yaşamı anlamsız Bulan bireyin varoluşsal bunalımının dilsel Ifadesi olarak belirmektedir. Çehov oyunlarında sıkıntısına aylaklık eşlik Eder CAN. Cep telefonları Bir tür "kurtuluş" for Beklerken çalışmaktan kaçınırlar. Sıkıntısına çare olarak calisma dışında PEK Eklendi çok sey denenir Can. Cep telefonları BIR Araya Gelirler, oturur konuşurlar ve sıkılırlar. Ivanov'da BIR konuğun "canım o Kadar sıkılıyor ki, koşup SU Duvara başımla toslayabilirim" sözlerine Gogo Ile Didi çeşitlemeler yaparlar. Godot'yu Beklerken'de Gogo Ile Didi arasında Gelişen PEK Eklendi çok sahneyi beklemenin yarattığı can sıkıntısı esinler. Onların met çeşitlemeleri Ile Ormancini'ndeki Voynitski Ile Fedya arasındaki ilişki benzerlikler TAŞIR Yetkileriniz. Ormancini'nde sıkıntısından en Eklendi çok SÖZ eden Fedya'dır yapabilirsiniz. Voynitski eğitimli ve kültürlü Biri olmasi nedeniyle met sıkıntıyı bunalım ifade Eden farkli sözcüklerle DILE getirir. Oyunda en AZ Fedya Kadar Profesörün Genç'in Eşi Yelena'nın Da canı sıkılır. Onun sıkıntısına Ormancini ve Voynitski tembellik ve uyuşukluk teşhisi koyarlar yapabilirsiniz. Çehov'un Sonya'ya söylettiği Gibi "sıkıntısıyla tembellik bulaşıcıdır yapabilirsiniz". 14. Mutlu Günler'de soyutlanmış BİR evren ve Grotesk BİR tasarımın Içinde yerleştirilmiş oluşunu BİR kenara koyduğumuzda neredeyse Çehovyen BİR flaş kişisi Olan Winnie Gibi Söze boğulup tamamen yok olana Kadar bekleyemeyen Willie, "Duvara tos vurmuş", İntihar etmistir. Kısıtlı beden hareketlerine karşın törenselleştirerek Yerine Getirdiği alışkanlıkları Ile GÜNÜ şükrederek karşılayan
Winnie’nin sürekli “nimet”lerden söz etmesiyse bizi Beckett’in Proust çözümlemesine götürür. Beckett’e göre can sıkıntısına el veren “Alışkanlık” bir diriliş söz konusu olduğunda dirilişten kaynaklanan coşkuyu karşıladığı ölçüde bir hastalık; ölüm söz konusu olduğunduysa ölümün zalimliğini hafiflettiği ölçüde bir nimettir.15 Winnie bu nimete sarılarak ölümü beklemektedir.
Şimdiki Zamanın Olumsuzlanması Olarak Nostalji
Geçmişe duyulan özlem anlamıyla nostalji, bir olumsuzlamayı, şimdiki zamanın olumsuzlanmasını içerir. Çehov’un insanlarına göre “şimdiki zaman saçmalığıyla korkunç”tur.16 Oyunlarda geçmişin güzelliklerine vurgular yapılır ve geçmiş zaman kipi eskiden olan, artık olmayan güzellikleri anlatmak için kullanılır.
Konuşmalarda bin yıl sonra olası mutlulukları ya da mutsuzlukları hesaplayan Rus aydınlarının bugünden ümitsizliği belirgindir. Vişne Bahçesi’nde nostalji, aristokrasinin eski şaşaalı günlerine özlemi dile getirirken şimdideki ekonomik güçlükleri ve yıkımı görmezden gelmenin bir aracı olur. En çok geçmiş zaman kullanılan oyun Vişne Bahçesi’dir. Oyunda belirgin geçmiş zamanın yanı sıra “70’ler”, “80’ler”, “40-50 yıl önce”, “bir zamanlar” gibi nitelemelere sıkça başvurulur. Bu tarihlerle toprak sahibi-köylü ilişkisinin ‘bozulma’dığı, köylülerin azadından önceki dönem işaret edilir.
Sevda Şener’in belirttiği gibi Çehov’un oyunlarında uzak geçmişten, uzak geleceğe uzanan zaman dilimi insanların yıkımını içerir.17
Bir zaman diliminde kıstırılmış ve yıkıma uğramış insanların gelecekteki durumları Beckett’in oyunlarından yansır. Çehov’un şimdiki zamanındaki kıstırılmışlıkla Beckett’in şimdiki zamanında kıstırılmışlık eşdeğerlidir. Her ikisinin de insanları bu nedenle zihinlerinde geçmişi dönmeye çabalarlar ancak Beckett’in insanları belleklerini yitirmişlerdir. Beckett’e göre belleği olan insan hiçbir şey anımsamaz çünkü hiçbir zaman unutmaz.18 Bu nedenle insanları belleksizdir ve sürekli geçmişi anımsamaya çalışırlar, ancak zihinlerinde beliren yalnızca kırıntılardır. Çehov’da bellek yoklamaları hep mutluluk veren, hoş ve görkem içeren anılara dönülmesiyle sonuçlanır, tatsız anılar uyandırılsın istenmez. Beckett’in insanlarında ise hayatta parlamış kısacık anlar ve kimi kaçırılmış fırsatlar vardır. Beckett’in “iki yüzlü, üç başlı, çevik canavar ya da İlah” olarak bahsettiği “Zaman” bir tür “ölüm aracıdır” ve “Bellek, zehir ve panzehirle, uyarıcı ve yatıştırıcıyla dolu bir klinik laboratuar”dır.19 Zamanın baskısından kaçmaya çalışan zihin bu laboratuara sığınır ve bu sığınma neredeyse mistik bir deneydir. Söylemi kesintiye uğratarak kendini gösterir.
Hastalıkla Zenginleşme
Çehov’un insanları ruhlarının fukaralığını, yaşamdaki acizliklerini hastalıklar ardına saklanarak ortaya koyarlar; bir anlamda, varoluşsal açıdan yoksul insanlar hastalıklarla zenginleşirler.20 Beckett ise bu kozun oynanmasına izin vermez. Godot’yu Beklerken’de Vladimir ile Estragon’a insanı bölüştürmüştür. Vladimir zihinsel, Estragon bedensel varlıktır. Birbirlerinden kopamazlar, ancak ikisi bir aradayken bir bütün oluşturabilirler. Beckett insan bedeninin sağlıklı ve mutlak yapısını oyunlarından yavaş yavaş çıkarır. Bu süreç çeşitli hastalıklar ve sakatlıklardan muzdarip oyun kişilerinin sahne üzerindeki eylemini kısıtlamakla başlar, ardından bir başa ya da sese indirgemeye kadar gider. Bir anlamda Çehov’un teşhisine Beckett neşter atar. İnsanların hastalıkların ardına sığınmasına olanak veren bedeni ortadan kaldırır.
Çehov’da yaşlı insanlar çevrelerinin ilgisini hastalıklarıyla çekmektedirler. Bu kişiler romatizmadan damla hastalığına, kalpten anjine akla gelebilecek tüm hastalıkları sıralarlar. Biraz daha eğitimli olanlar hastalıklarının mental nedenleri olabileceğini öne sürerler. Önce Ormancini’nde rastladığımız, Vanya Dayı’nın doktoru Astrov hastalıkların artışı ile toplumsal çürüme ve yozlaşma arasında bağlar kurar. Bu noktada Beckett ile Çehov’un yolları bir kez daha kesişir. Beckett toplumsalın yapı taşı olan bireyin varoluşsal yoksulluğunu kişilerin beden parçalarını eksilterek simgesel düzlemde anlatır. Sakatlıklar, hareketi kısıtlayan hastalıklar ve yaşlılık halleri kişilerin önü alınamaz yoksunluğunu, öze
ulaşmadaki iktidarsızlıklarını gösterir. Tiyatrosal açıdan zor hareket eden ya da edemeyen insanların sahne üstündeki eylemleri dikkat çekici bir törensellik kazanır.
Sessizlik
Çehov oyunlarında sessizlikler dramatik olanı ön plana taşıyan müzikal değerler olarak belirir. Dikkat çekecek sıklıkta, kimi zaman bir gerilim öğesi olarak kullanılır. İçerik düzleminde söylenmemiş olanın yükünü taşırlar. Beckett’deki sessizliklerde “bilincin sesi yükselir”.21 Bu nedenle hayli sık ve bir çeşit “gürültücü” etkidedirler. Söylenmemişin ağırlığını taşıyan Çehov sessizlikleriyle,
özellikle Godot’yu Beklerken, Oyun Sonu ve Mutlu Günler’deki sessizlikler arasında bir tür yakınlık bulunduğunu, bunların boşluk barındırmayan sessizlikler olduğunu söylemek olanaklıdır. Beckett daha sonraki çalışmalarında sessizlikleri sahne üstünde ağzını açmayan ve görünmeyen bir oyuncu gibi kullanır. Çehov’un sessizliklerinin gerçekleştirilmesinde devrededir. Beckett sessizlikleri ise bilincin kesintiye uğradığı, zihnin bellekle ilişkiyi geçtiği anlar olarak görünür.
Yazma edimi Beckett’i sessizliğe sürüklemiştir.22 ‘Yaşamın karmaşasına
hiçbir sözün biçim veremediğini bilen’23 Beckett, sözü tiyatro sanatının dışına attığı örnekler vermeden önce “her şeyin kaynağı” olan sessizliği, sözü bölmek ve kaynağa dikkat çekmek için kullanır. Bir anlamda Beckett’in dünyasında önce söz değil, sessizlik vardır.
Dipnotlar;
1 Anton ÇEHOV, Ormancini, Çev. Ataol Behramoğlu, Bilgi. Yay., Ankara, 1970, 3. perde, V. sahne: s.76.
2 Samuel BECKETT, Godot’yu Beklerken, Tüm Düşenler, Oyun Sonu, Çev. Uğur Ün, Mitos Boyut Yay., İstanbul, 1993a, s. 176.
3 Anton ÇEHOV’dan aktaran Zeynep ZAFER, Anton Çehov’un Öykü Sanatı, Cem Yayınevi, İstanbul, 2002, s. 86
4 John REID, Anton Chekhov, www.LitEncyc.com
5 Foucault için bkz. Michel FOUCAULT, Kelimeler ve Şeyler: İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi, Çev. M. A. Kılıçbay, İmge Kitabevi, Ankara, 2001, ss 441-417.
6 Bkz. Charles JULIET, Samuel Beckett ile Görüşmeler, Çev. Sema Rifat, Om Yay., İstanbul, 2000, s. 27.
7 Beckett için Bkz. Ayşegül YÜKSEL, Samuel Beckett Tiyatrosu, YKY, İstanbul, 1992, s. 95.
8 Anton ÇEHOV, Bütün Oyunları II içinde Üç Kızkardeş, Çev. Ataol Behramoğlu, İş Bankası Yay., İstanbul, 2002, 3. perde: s. 225 ve s. 226.
9 Samuel BECKETT, Tüm Kısa Oyunları, Çev. Uğur Ün, Mitos Boyut Yay., İstanbul, 1993b, s
10 Soren KIRKEGAARD, Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Çev. M. Mukadder Yakupoğlu, Ayrıntı Yay., İstanbul, 2001, s.21
11 BECKETT, 1993b, s. 64.
12 Çehov metinleri okumada “can sıkıntısı” dikkat çekici biçimde göze çarpmakla birlikte bu konuya ilk kez Özen Rodop’un dikkat çektiğini belirtmek isterim. Bkz. Özen RODOP, “Can Sıkıntısı”, Gölge Tiyatro, Sayı 10, İzmir, 1997, ss. 26-29.
13 Bkz. Samuel Beckett, Proust, çev. Orhan Koçak, Metis Yay., İstanbul, 2001, ss. 34-35.
14 ÇEHOV, Bütün Oyunları I içinde Vanya Dayı, Çev. Ataol Behramoğlu, İş
Bankası Yay., İstanbul, 2002, s. 135.
15 Bkz. BECKETT, 2001, s. 39.
16 ÇEHOV, y.a.g.y., s. 123.
17 Bkz. Sevda ŞENER, “Çehov’un Oyunlarında Uzam ve Zaman”, Gölge Tiyatro, Sayı 10, İzmir, 1997, s. 36
18 Bkz. BECKETT 2001, s. 35.
19 Y.a.g.y., s. 35.
20 Kavram Halk Sağlığı Uzman Dr. Hakan ERENGİN’e aittir. Bkz. Feza KÖYLÜOĞLU, “Pür Hekimcilik Üzerine Doğaçlama Bir Söyleşi”, Hekim Güncesi, Cilt 1, Sayı 1, Antalya Tabip Odası Yay., Antalya, Ağustos 2006, s.14.
21 YÜKSEL, s. 51. Bilinç
22 JULIET, s.29
23 Raymond FEDERMAN’dan aktaran Ayşegül YÜKSEL, “Samuel Beckett ve Çağdaş İnsanın Söyleni”, BECKETT, 1993a içinde, s.5.